Kitap Tanıtımı |
Laleli piyasası... "Panayır" havasında bir fasonu üretim ve pazarlama şebekesi... Rus alıcılar, bavul tüccarları... Deniz Yükseker, birçoklarının küçümseyici bir tebessümle izlediği bu "kayıtdışı" ekonomi dünyasının, hiç de küçümsenmeyecek boyutlarına dikkat çekiyor, çalışmasında. "Kayıtdışı" ticaret ilişkileri, bütün dünyada, ihmal edilemeyecek bir ekonomik ölçeğin yanısıra, yüzbinlerce insanı kapsayan bir ilişki ağını ifade ediyor. Büyük tarihçi Braudel`in, "has" piyasa ile kapitalizm çağının büyük çaplı karşı-piyasası arasına koyduğu gerilimin çok çıplam biçimde gözüktüğü bir alan, burası.
Laleli-Moskova arasında mekik dokuyan bavul tüccarları, başka bir deyişle mekikler, İstanbul-odaklı coğrafyada önemli bir kayıtdışı ekonomi gerçeğini oluşturuyorlar. Kitapta, gerek Laleli`den gerek Moskova`dan gözlemlerle, bu "gezegen" kayıtdışı ekonominin dünyasına ışık tutuluyor.
Laleli-Moskova arasında mekik dokuyan bavul tüccarları, başka bir deyişle mekikler, İstanbul-odaklı coğrafyada önemli bir kayıtdışı ekonomi gerçeğini oluşturuyorlar. Kitapta, gerek Laleli`den gerek Moskova`dan gözlemler, bu "gezegen" kayıtdışı ekonominin dünyasına ışık tutuluyor. Canlı tasvirlerde, somut insanı hikayeleriyle... Hayatta kalma stratejilerinin hassas dengelere dayandığı bu alemde, "güven" faktörünün ne kadar sağlıklı olduğunu görüyoruz. Bunun yanında, bavul tüccarlarının çoğunun kadın oluşunun, pespaye "Nataşa" sohbetlerinde kavranamayan çok yönlü etkilerini görüyoruz. Kadın-erkek ilişkileri hem bu "ticaret kültürünü" biçimlendiriyor hem de onun tarafından dönüştürülüyor. Laleli-Moskova Mekiği, bu özgül alanı aydınlatırken, ekonomiye tarihsel ve toplumsal bir ilişki olarak bakmanın imkanlarını hatırlatıyor bize... |