Kitap Tanıtımı |
Sorun; başörtüsü, türban ya da kıyafet sorunu değil, dinin politikaya alet edilip edilmeyeceği sorunudur. Bu yapay tartışmalar, doksan yıl önce ülkemizde sahneye konulmak istenilen karanlık oyunun bir devamıdır. Uyanık olalım; o karanlık oyunculara fırsat vermeyelim.
Unutmayalım; bu kısır tartışmalarla aklımız köreltilmek, beynimiz bulandırılmak isteniyor. Bizi ılımlaştırmak Amerika´dan, Avrupa´dan güdülen bir sürü yapmak istiyorlar. Ortak akıl, Atatürkçü laik düzene sahip çıkmayı gerektiriyor.
Bu anayasal düzenden uzaklaşmak, bizi kurtuluşa, uygarlığa değil, ortaçağa karanlığına götürür.
Laiklik; hem inanç ve vicdan özgürlüğünün, hem de Cumhuriyetin temelidir. Temel yıkıldığı zaman ortada ne din, ne de devlet kalır... |