Kitap Tanıtımı |
Ortak çıkarların paylaşımından vazgeçmeden "farklılıkları" nasıl yaşamak gereklidir?
Bazıları tek bir tanrıya inanırlar, diğerleri birçoğuna. Bazıları ise inançlarını gizlerler. Diğer bir grup ise hiçbir şeye inanmaz, onların tanrıları yoktur. Ne var ki hepsi birlikte yaşamaya mahkûmdur.
İşte bu ortak yaşam, ilk İnsan Hakları Bildirgesi?ne göre bir bireye bir yandan her türlü dinsel ve ideolojik çatışmadan uzak kalacak vicdan özgürlüğünü, diğer yandan herhangi bir inanca ayrıcalık tanımayacak şekilde oluşacak hak eşitliğini sağlayacaktır. Halkın gücü ortak çıkarları öne almayı amaçlar. Bu güç inançlar söz konusu olduğunda tarafsız kalmayı, yargılama söz konusu olduğunda ise bağımsız düşünmeyi gerektirecektir. Amaç bağnaz ve hoşgörüsüz bir ortamdan uzak kalmaktır.
Bu açıdan bakıldığında laiklik, belli bir inanç seçimi yapmak değil aksine ortak yaşamın gerektireceği temel şartı oluşturmak ve benimsemektir. Sonuçta bu olgu, dinsel güç dengelerini göz önünde bulundurarak onu devamlı yeniden sorgulamak anlamına gelecektir. |