Kitap Tanıtımı |
Kuzgun´un bu yeni heykelleri, zorlu bir işçiliğin sonucundan çok bir buluşun yapıtlarıydı. Bunlar uzak da olsa, Antoine Pevsner´in heykellerini anımsatıyordu. Kuzgun´un yapıtlarında, (elek telinin dokusundan kaynaklanan) mermerin ya da bronzun boşlukta kapladığı hacim değil, yapıtın kendi iç hacmi ortaya çıkıyordu. Bu da görsel sanata ilgi duyan, bilmekten çok öğrenmeye, yanıt aramaktan çok soru sormaya meraklı genç bir yazarın gözünden kaçmadı: Kuzgun´un bu elektrik tellerinden yarattığı, tavana asılı bu yapıtları, yalnız bu yeni materyali kullandığı için yeni değildi; heykel sanatının en önemli sorusalını (hacim) içeriyor ve o sorunsala çok özgün bir çözüm getiriyordu. |