Kitap Tanıtımı |
Yağmur, o karlı gecede yalnızca kalbinden değil, kendinden bir parçayı da geride bıraktı. Artık kimsesiz ve çaresizce tanımadığı bir adamın mabedinde kalmak zorundaydı. Küllerinden doğacağını sanıyordu ancak yaklaşan fırtınadan haberi yoktu. Karanlık bir adam, onu tehlikeli bir oyunun içine sürüklediğinde hedefin kendisi olmadığını anladı. Hedef Kuz’du ve ona sahip olmak isteyen beş azılı ortak vardı. Kaçmak imkânsız, teslim olmak düşünülemezdi. Öyleyse yapılması gerekeni yapacak, hayatının iplerini eline alacaktı. Fakat saklandığı maskelerin ardında unutmayı tercih ettiği geçmişi yakasını asla bırakmayacaktı. Şimdi matruşkaların içine saklanmayan ufak bir kâğıdın peşindelerdi. Onlarca kişinin hayatı o kâğıdın üzerine karalanmış birkaç parça söze tabiydi. Onu zamanında bulmak iki düşmanın görevi oldu. Düşmanlar birbirlerini ilk kez tanıyorken, bazıları ölmeyi hak ediyordu. “Çözüm ve sorun tek bir bedende, kanlı canlı karşımızdaydı artık. Ailesiyle veya canıyla tehdit edemeyeceğimiz bu hedefi ele geçirmek herkesten daha zor olacaktı.” (Tanıtım Bülteninden) ) |