Kitap Tanıtımı |
Mahşeri kalabalığın arasındayım. Anladım ki bu kalabalık bu güne kadar gördüğüm hiçbir kalabalığa benzemiyor. Çok yön yok, tek yön var ve herkes oraya yöneliyor. Allah diyorsun birden ve daha onu görmeden oracıkta oturup kesilen nefesini tazelemek istiyorsun. Gözyaşların kesilen nefesin imdadına yetişiyor.
Kâbeyi ilk gördüğünde ne istersen Allah onu kabul eder. Akıl buna takılmış. Ne istesem acaba? Dünyaya dair bir şey istemekten en çok orada utandım. Dünyalık ne istenebilirdi ki, misafirdik burada. Misafir umduğuna değil, bulduğuna razı olurdu. İşte tam da bu anda söyleyecek bir şey gelmişti aklıma: Allahım! Sana en yakın yerde tüm istek ve içtenliğimle, Ben senden razıyım. Sen de benden razı ol Allahım! Kabeyle ilk karşılaştığımda bundan sonraki hayatımda, ölene kadar Müslüman olarak yaşamayı ve öylece ölmeyi isteyecektim. Ya da, bir şehidin duasında talep ettiği şeyi isteyecektim.
Ya Rabbi! Benden en çok razı olduğun gün canımı al. |