Kitap Tanıtımı |
Sekülarizm, dindışı bir toplumu ne kadar inşa edebilmiştir?
Kendini kutsal/aştıran sekülarizm, insanın ruh-mana dünyasını yok edebilmiş midir?
Modern toplumlar, sekülarizmin aldatma ve kışkırtmalarına daha ne kadar tahammül edecektir?
Genelde dindarlık, özelde İslâm, seküler postülalar karşısında tereddüt, savrulma, eziklik, kırılma illetinden nasıl kurtulacaktır?Aydınlanma idealleri üzerine kurulu modern dünya, Tanrı'ya ve Tanrısal hakikate referans yapmadan güzel bir gelecek vaadinde bulunuyordu insana. Fakat gelinen noktada, paradigmanın krizinin giderek derinleştiği ve çöküş yaşadığı gözleniyor. Post modernlik, küreselleşme gibi süreç ve tartışmalar, kültürel, politik, ekonomik ve toplumsal kriz alanlarını tanımlayan öğeleri içinde barındırıyor. Bu bağlamda sekülerleşme-dünyevileşme farklı anlamlara gelecek biçimde yorumlanmakla birlikte, dinin sosyal yapıdaki otorite ve geçerliliğini yitirdiği, dindarlığın içeriğinde zayıflama ve boşalma meydana geldiği bir sürece işaret etmektedir.
Modemizm, hayata dualizmler içinden yaklaşmakta; dolayısıyla madde-mana, ruh-beden, kutsal-dindışı vb. gibi birbirinden bağımsızlaştırılmış ilişkiler içinden seküler bir dünya görüşü sunmaktadır. Modern toplum, dünyanın kutsal düzeninin ortadan kalkmasıyla doğar; bu düzenin yerine ortaya çıkan ise, araçsal akılcı eylemle kişisel öznenin hem ayrılığı hem de birbirine bağımlılığıdır ve neticede topluma ve tutumların işlevselliğine tapınmaya götürmektedir. Modern zamanlarda meydana gelen hızlı değişimler, İslâm dünyasını, önüne sunulan her şeye karşı zayıf ve iradesiz kılmıştır. Bu sunumu İslâm dünyası kendi kültürel hafızası, teorisi ve gücüyle test etmediğinden dolayı, savrulmaların bir türlü önü kesilmemektedir. "İlerleme" ve "teknoloji" merkezli batılı postülalar karşısında İslâm dünyasında referansları tekrar gözden geçirme; bununla bağlantılı olarak şüphe, tereddüt, kırılma ve alt üst oluşlar yaşandı. Bu sebeple özgür irade ve zihinleriyle iş yapabilme gücünü giderek kaybeden bir "kitle"ye doğru metamorfoz geçirmektedirler. İslâm dünyasının acilen, farklı kırılma noktalarında bozulan ve kayan perspektifini düzeltmeye ihtiyacı vardır. Kutsal Sekülarizm"'isimli bu kitap, bu sürece işaret ediyor. Özellikle de sürekli bir kendinden eminlik, kendine güven duygusunu vurgulamayı amaçlıyor. Batı I Maştın İmiş düşünce ve hayat tarzlarının teknoloji ve dünya cenneti vaadleri; bütün aldatma, iğva ve kışkırtmaları karşısında eziklik, bastırılmışlık hissini değil sürekli bir "kendinden emin olma"'halini öneriyor. |