Kitap Tanıtımı |
Çok uzun zaman susmayı kabullendik. Konuşmak bile yoruyordu bizi. Ayrı, ama benzer mekanlarda kapatılmışlığın, kıstırılmışlığın, kapana kısılmışlığın, tuzağa düşmüşlüğün eziciliği altında birlikteydik. Bu durumda, geçmişten geçmemiz zaten mümkün değildi. Geçmiş bizim içimizde barınıyordu. Onun yeri yurdu olmuştuk. Doğrusu bir şeyin mekanı olmak hem iyi hem de kötü. Bir yandan yalnızlığına en azından tanıklık ediliyor duygusunu taşıyorsun, diğer yandansa..Bir şeyin mekanı olmak o şeyin özgürlüğüne, bilincine varılmadan çekilen sınırı doğurur. Bu da kendini bir hapishane gibi algılamayı beraberinde getirir. Sen, işte o'sun: Geçmişin hapishanesi. Oysa gelecek, geçmişin özgürleşmesiyle kendine bir yol açabilir. Sana ulaşacağı yolu, ancak geçmişin özgürleştirilmesi sonucunda inşa edebilir.Özetlemek gerekirse..Anladığım kadarıyla geçmiş, en azından bizim için, bugünde yaşıyor ve geleceğimizin önünü tıkıyor. Şimdi yapmamız gereken, kaza yapan arabayı yolumuzun önünden kaldırmak. Layık olduğu çöplüğe göndermek..Sayfa Sayısı: 264Baskı Yılı: 2007Dili: TürkçeYayınevi: Siyah Beyaz) |