Kitap Tanıtımı |
Engin Geçtan´dan iklimin altüst olduğu 2012 yılının Aralık ayında geçen bir İstanbul romanı: Kuru Su.
"Fırtına durmuş, kar yağışı sürüyor, tanecikler giderek incelerek. Şehrin her zamanki uyanış sesi bu sabah suskun. Klakson sesleri, binbir sesin harmanı uğultular, vapur düdükleri yerini beyaz örtülü sessizliğe bırakmış. Hayata dönmek için herkes bir başkasını bekler halde. Martılar, güvercinler, serçeler birkaç kırıntı peşinde. Donan evsizlerin ve yanlış zamanda yanlış yerde tipiye yakalanıp kalmış talihsizlerin bedenlerini henüz keşfedememiş aç sokak köpeklerinin havlamaları duyuluyor ıssız sokakların kiminde. Deniz trafiğine kapatılan Boğaz, tarihinin ender kimsesizliklerinden birini yaşıyor. Su gri yeşil mavi karışımı alışılmadık bir renkte, gece bir motor dolusu insanı yutmuş olmanın yasıyla. Böyle olmasını o da istemezdi, ama fırtına onu çılgına çevirmişti, küçük bir yolcu motorunu görecek halde değildi."
YAZAR HAKKINDA:
Uzmanlık alanı psikiyatri olan Engin Geçtan 1975-1990 yılları arasında meslek dışı okuyucular tarafından da ilgiyle karşılanan dört kitap yazdı. Çok sayıda basım yapmış ve yapmakta olan, kendi bilimsel disipliniyle ilgili bu dörtlünün ardından, psikiyatri alanının çerçevesinin dışına geçerek kurgu tarzında kitaplar da yazdı. Kimbilir ve Hayat adlı kitaplarında kırk yılı aşan bir deneyimin ardından psikiyatriye, ülkemiz insanına ve günümüzde kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getirdi. 2004´ün ilk aylarında yayımlanan son romanı Tren, geniş bir okur kesimi tarafından beğeniyle karşılandı. Metis´te edebiyat dışı kitaplarının yeni basımlarıyla birlikte Geçtan´ın bütün yapıtlarını bir külliyat olarak yayımlıyoruz. Ankara ve İstanbul´daki dört üniversitede öğretim üyeliği yapmış olan Engin Geçtan şu anda çalışmalarını psikoterapist olarak sürdürmektedir. |