Kitap Tanıtımı |
50 yıl önce 5 Mayıs 1953te, henüz 39 yaşındayken yitirdiğimiz sıradışı bilim, düşünce ve edebiyat adamı Orhan Burianın önemi, bugün geriye dönüp kısa yaşamına sığdırdıklarına baktığımızda daha iyi anlaşılıyor. Yerleşmiş kanılarla yetinmeyip, yanılmayı da göze alarak doğruyu arayan bu kültür adamı, İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördüğü İngiltereden Türkiyeye döndüğü 1937den başlayarak yayımladığı bilimsel makaleleri, deneme ve eleştirileri, çevirileriyle; daha da önemlisi ilgileri, tarzı, üslubu ve kişiliğiyle alışılmadık ve istisnai bir örnek ortaya koyuyordu. Kurtuluştan Sonrakiler adını verdiği bu şiir antolojisi de ilk yayımından 57 yıl sonra yeniden okurun karşısına çıkıyor: Nitelikli bir seçki ve Türk şiirinin parlak bir panoraması olarak.
Tadımlık
HATIRLAMA
SEN akşamlar kadar büyülü, sıcak, Rüyalarım kadar sade, güzeldin. Baş başa uzandık günlerce ıslak Çimenlerine yaz bahçelerinin. Ömrün gecesinde sükûn, aydınlık Boşanan bir seldi avuçlarından. Bir masal meyvası gibi paylaştık Mehtabı kırılmış dal uçlarından.
UYANMA
BU akşam, bu tenha saatı ömrün. Uzak servilerin arkasında gün. Bu güneş döşenmiş bahar bahçesi, Suyun uzaklaşan yaklaşan sesi. Ve yanık türküsü dalda bülbülün Ateşten çemberi üstünde gülün. Ahmet Hamdi Tanpınar |