Kitap Tanıtımı |
Dikkat ederek vicdanımızın sesini dinleyebilirsek eğer, gerçek insan gibi düşünerek birbirimize yaklaşabilirsek, kin ve nefreti terk edebilirsek daha medeni bir hal alır, toplum ve ülke olarak daha farklı bir yere geldiğimizi kardeşçe hep birlikte görmüş olacağız. Şöyle bi düşünüp de tefekkür ederek herkes kendi muhakemesini yapabilirse şu kısacık dünya hayatında başkalarının günahlarına girmeden, ak bir yüzle Allah'ın huzuruna çıkmış olduğumuzu hep birlikte görmüş olacağız. İşte o zaman şu kısacık dünya hayatını yaşadığımıza pişman olmayacağız. Dünya hayatı kısadır, bakınız, yüz yıl yaşayan herhangi birimiz on beş yaşına kadar çocuk sayılır ve ne yaşadığından haberdar değildir. Yetmiş beş yaşa geldikten sonra yine çocukluk dönemi gibi bir döneme girmiş oluyor. Yüzyıl yaşayan birinin ömrü 40 yıl çocuklukla, geriye kalan altmış yılın da yarısı uykuyla geçtiğine göre geriye 30 yıl kalmış oluyor. Demek ki bir birey kendi farkında olarak toplamda 30 yıl yaşamış oluyor. E, madem dünya hayatı kısadır, madem en fazla otuz yıl yaşıyoruz, madem göçüp gideceğiz, neden zalimlerin oyununa gelip kin ve nefretle birbirimizi yok etmeye çalışıyoruz?
(Tanıtım Bülteninden) |