Kitap Tanıtımı |
Hepimize sirayet eden çaresizlik ve can sıkıntısının sebebi, soruları belirleyenlerin kavramlarıyla düşünmekten kurtulamamaktır.
Bu kavramların en etkilisi küreselleşmedir. Muhalif hareket kadar dahi küresel bir süreç olmayan küreselleşme, bir kader değildir. Olan bitenin engellenmesi ve etkilenmesi mümkün olmayan bir kadere bağlanması bazılarını sorumluluktan kurtarsa da, küreselleşme perspektifleri kolonileştiren, belli menfaatlere meşruiyet kazandıran, irade oluşturma, karar alma ve icra süreçlerinden millî devletleri ve insanları dışlayan, insanların kendilerini ilgilendiren konularda söz hakkını gasp eden bilinçli bir projedir.
Kitap, yaşanan değişim ve dönüşümlere, bizim koordinatlarımızdan bakıyor. Gelişmeleri, kırkayaklar ve kırkağızların, görünürde birbiriyle çatışan, gerçekte aynı amaca hizmet eden gündem ve kavramlarına mahkûm olmadan ele alıyor.
Küreselleşme projesini tarihi perspektifi içinde ele alan yazara göre yaşadığımız dönem 1914 öncesi ile önemli benzerlikler göstermektedir. İkinci sanayi devrimi yaşanmaktadır ve güç paylaşımını bu belirleyecektir. Birlikte yaşamak için her zamankinden çok daha güçlü sebepleri olan bu toplum, aidiyet ve milli kimliğin idraki, meşruiyetin temini ve ikinci sanayi devrimine hazırlanmak için güçlü bir devlete muhtaçtır.
Koordinatları okumak, yeni perspektiflere açılmak, çaresizlik ve can sıkıntısından kurtulmak isteyenler bu kitapta bir şeyler bulacaklardır. |