Kitap Tanıtımı |
Küresel dünyada İslâmî algılarımız, kimliklerimiz, kültürel renklerimiz belirsiz hâle geliyor. Kendi tercihlerimiz doğrultusunda hareket etme iradesine sahip özneler olma yeteneğimizi yitiriyoruz. Hayatlarımızı küresel dünyanın nesneleri olarak sürdürüyoruz ve maalesef farkında değiliz. Her hangi bir baskı karşısında Batıya ödün vermeyi, Batıyı rahatlatmayı amaçlayan höşgörü söylemi gibi söylemleri sahiplenme teslimiyetçiliğini seçiyoruz.
İnançta, düşüncede, bilinçte ve hayatta birbirinden farklı hayatlar yaşamak gibi bir çelişkiye düşmemeliyiz. Varlığımızı, düşüncelerimizi, inançlarımızı, İslâmî hayatımızı kısıtlayan, baskılayan güçlerle mücadele etmediğimiz takdirde özgür olmaktan söz edemeyiz. Önemli olan, her durumda bir mücadele sorumluluğu içerisinde olmak ve bu mücadeleyi içtenlikle sürdürmektir. Kuşkusuz sonuçları Allah Tebarek Teâlâ Hazretleri takdir buyuracaktır. Nihai bir karara varmak için önce içerisinde bulunduğumuz belirsizliklerden çıkabilmeliyiz.
Düşünceyle, bilgelikle, irfanla, bilinçle gerçekleştirilen fetihlerin; baskıyla, şiddetle, silahlarla gerçekleştirilen fetihlerden daha kalıcı olduğunu, daha insanî olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle insanlığın imhasına yol açan makine uygarlığından, insanlığın ihyasına yol açabilecek bilgelikler uygarlığına geçmek, bunun için evrensel zeminde sorumluluklar almak icabeder. |