Kitap Tanıtımı |
Ankara'da küçük bir lokanta. Yemekleri ya da
gurmeleri ile değil müdavimleri ve
hikâyeleriyle meşhur bir mekân. İşletmecisinin
Kürt olmasından dolayı gerçek adıyla değil
Kürdün Meyhanesi olarak anılmasıyla ünlü.
Bugün aşina ve hayranı olduğumuz pek çok
yazarın gençlik yılları: 1940'lardan 1960'lara
Türkiye ve onun kalbi Ankara'ya dair bir
toplumsal manzara. Nurullah Ataç, Orhan Veli,
Suat Derviş, Cahit Sıtkı, Fikret Otyam, Ceyhun
Atuf Kansu, İlhan Tarus, Çetin Altan, Salim
Şengil, Cüneyt Arcayürek, Cahit Burak, Orhan
Peker, İlhan Berk, Azra Erhat... şairler,
romancılar, eleştirmenler, ressamlar,
müzisyenler, tiyatrocular, gazeteciler, bilim
adamları kadar avukatların, paşazadelerin,
garsonların, fabrika işçilerinin, mühendislerin
ve tabii meyhane harcırahı tahsis edilmiş sivil
polislerin anıları, hikâyeleri, gündelik hayattaki
halleri... Bu renklilik, toplumsal dokuyu
hissetmemizi sağladığı oranda o döneme ait
toplumsal yaşantıyı da zihnimizde
canlandırmamıza olanak veriyor.
Yine aynı meyhanenin müdavimlerinden naif
resmin öncüsü Fahir Aksoy'un kaleme aldığı,
öykü tadındaki bu neşeli anılarda geçmişi
olduğu kadar günümüzü de bulacaksınız:
Sürekli para sıkıntısı çeken sanatçılar,
aralarındaki dostluklar ve kavgalar; aşk acıları,
hiç eksik olmayan devlet gölgesi; kültürel |