Kitap Tanıtımı |
Kürtler çok dinli bir halktır. İlk "semavi" din olan Zerdüştlük ve sonrasındaki üç "kutsal din"in çıkış yeri Kürt coğrafyasıdır. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dine inanma sofistliği gösteren Zerdüşt Kürt'tür. Monoteist dinlerin "Peygamberler babası Ebül Enbiya Hz. İbrahim" Kürdistan'dan çıkmıştır. Kürtler arasında Yahudi, Mani, Hıristiyan, Alevi, Ehli Hak, Ezidi ve İslami gruplar mevcuttur. Bu dinlere mensup topluluklar yıllarca bir arada barış içinde yaşadılar.
Kürtler, 14 asır önce İslam ile tanıştı. Bu tanışmanın ilk aşamaları her ne kadar kanlı da olsa, Kürtlere kültürel açıdan yararı da oldu. Kürt din alimleri, bu dönemde Kürtçe divanlar yazdı. Kürtler bu dönem boyunca tarih, felsefe, müzik, mimari, mühendislik, matematik ve astronomi alanlarında ustalaşmaya başladı.
İslam'ın Kürtlere bu hizmeti olurken, Kürtlerin de İslam'a büyük hizmetleri olmuştur. Bu hizmetlerin en büyük kanıttı Selahadini Eyubi Kürdi'dir. Selahadini Kürdi, 12. yüzyılda İslam'ı haçlılara karşı korumuş ve yüceltmiştir. O'nun bu başarısı, Kürtlerin çoğunlukla İslam'a geçmesini beraberinde getirmiştir.
Kürt milli duygusu İslam ile şekillenmiştir. İlk Kürt bağımsızlık hareketi İslam dini (Nakşi) kökenlidir. İslam zaman zaman Kürt ulusal hareketi içinde birleştirici bir işlev görmüştür. Kürt Nakşi liderleri İslam'a sarılacak, Kürtleri ve bazen ülkelerindeki gayri Müslimleri; Arap, Fars ve Türk egemenlerin Kürt coğrafyasında gerçekleştirecekleri katliamlardan koruma davranışlarını da sergilemiştir.
Kürt-Türk rabıtası da İslam ile başladı. Özellikle Türklerin 1517 yılında halifeliği denetimine almasından sonra bu rabıta daha da derinleşti. Yani Türkler ile Kürtlerin bin yıllık tarihi İslam ile şekillendi. Bu rabıta halifeliğin 3 Mart 1924 tarihinde "kaldırılması"ndan sonra son bulmuştur. Bu rabıtanın bozulmasında ulusal devletin üzerinde şekillendiği "Türk İslam Sentezi" önemli rol oynamıştır. Ardından Kürtlerin ulusal varlıkları inkâr ve Şeyh Sait kıyamı başlamıştır.
21. yüzyılda Kürt toplumunun çelişkilerinden yararlanan Arap, Pers ve Türk egemenleri, birçok paravan örgüt kurarak, Kürtlerin hak arama mücadelesini bastırmaya veya bölmeye çalışmışlardır. Bu anlamda Kürt kökenli radikal İslamcılar büyük roller oynamıştır. Bunlardan kimileri bir süre sonra dönen oyunları farkederek "tagudi" Devlet'e çattılar. Bu yönelimde lider kadrolarını kaybeden Hizbullah gibi örgütler, silahlı cihattan vazgeçerek, legal faaliyetleri tercih ettiler.
Türk devleti, bu sefer Akp ve Nakşicilik üzerinden Kürt toplumunu fethetmeye çalışıyor. Akp, Türk İslam Sentezi'nin ideolojik ve siyasal bağlarını, Fethullahçılar ise ekonomik bağları kullanarak Kürt toplumunda yer edinmeye çalışıyor. Kürt İslamcıları buna ne gibi tepki verecek bunu zaman gösterecek.
"Tarikat ve şeyhler cenneti Kürdistan", başta "Türk İslamı" olmak üzere Arap ve Pers İslamı'nı yaratmaya çalışıyor... |