Kitap Tanıtımı |
Okulu hayatla birleştirme düşüncesi oldukça eskiye dayanmaktadır. Ancak buna rağmen pratikte formal süreçlerin neredeyse her zaman eğitim uygulamalarına hakim olduğu görülmektedir. Dönemsel olarak farklılıklar gösterse de okulun tek başına tüm öğretim sürecinin öznesi olduğu varsayımı öğrenme için işe koşulabilecek -belki de daha etkilibirçok alternatifi görmezden gelmemize neden olmuştur. Eğitim teorisyenlerinin öteden beri vurguladıkları okul dışı öğrenme süreçleri daha yeni yeni formal eğitim uygulamalarına entegre edilmektedir. Bu doğrultuda okul dışı öğrenme ve eğitimde program dışı etkinlikler öne çıkan yaklaşımlar olarak dikkat çekmektedir. Öğretmen yetiştirme programlarının güncellenmesi süreçlerinde bu yaklaşımlar öğretmen adaylarının bilgi ve becerisini geliştirecek birer ders olarak öğretim programlarındaki yerini almıştır. Öğretim süreçlerine esneklik ve çeşitlilik katarak okulu destekleyecek olan okul dışı öğretim uygulamalarının öğrenme fırsatlarını zenginleştirme potansiyeli oldukça yüksektir. Bu bağlamda öğretmenlerin bütüncül bir anlayışla okulun dışını da öğretimin bir parçası olarak kendi eğitim uygulamalarına eklemeleri önem taşımaktadır. Okulun yegâne öğretim kaynağı olmadığı fikrinden hareketle hazırlanan ve okul dışı öğrenme süreçlerini kuramsal temelleri, uygulama süreçleri ve değerlendirme boyutlarıyla ele alan kitabın eğitim bilimleri alanına ve öğretmen eğitimine katkı sağlaması beklenmektedir. (Tanıtım Bülteninden) ) |