Kitap Tanıtımı |
Yakın gelecekte etkileşimli iletişim biçimlerine duyulan ilgiden kaynaklanan pazar arzı (3G mobil cihazlar ve dizüstü bilgisayar örneklerindeki gibi), iletişim sektörlerinin peyzajını önemli ölçüde değiştireceğe benzemek-tedir. Sinema filmleri ile bilgisayar oyunları arasında şimdilik sadece konu alışverişi düzeyindeki ilişkinin, gelecekte etkileşimli film üretimine doğru genişleyerek yakınsayacağı ileri sürülmektedir. Sesin işlenmesi ve iletilmesindeki pratik avantajlar nedeniyle, radyo yayıncılığı ile internet arasındaki sembiyoz hâlihazırda giderek derinleşmektedir. Mobil internet teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla, telekomünikasyon, ses ve video yayını ile kişisel çoklu ortam içeriği giderek daha yoğun biçimde harmanlanacaktır. MPEG-4 ve H.264 gibi video kodekleri sayesinde, video içeriğinin etkileşimliliği önemli bir seçenek haline gelmeye başlamıştır. İnternet ağı, sadece web tarzı bağlantılı ortam dokümanlarının değil, her türden iletinin dağıtılabildiği geniş bantlı bir potansiyele doğru gelişmektedir. Bu ağın kesintisiz, kütleli veri akışına ve yüksek tanımlı video iletiminin diğer gereklerine uygun hale gelmesiyle, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından beri yararlandığımız karasal yayıncılık, primitif bir teknoloji olarak tarihteki önemini kaybedecektir. Bütün bu gelişmelerin ışığında, küresel iletişim ekosisteminin bugün öngörebildiklerimizden, çok daha farklı bir biçime doğru etkileşimlilik temelinde yoğurulabileceğini ileri sürmek, fazla iddialı olmayacaktır. Bu eksende öyle görülüyor ki, etkileşimlilik olgusu ve bu olguyla bağlantılı temalar, iletişim paradigmasındaki dönüşümün de temel değerleri haline gelmektedir. Dolayısıyla ister teori ve araştırma düzeyinde, isterse tasarım, çoğaltım ve dağıtım düzeyinde olsun, video editöründen film yönetmenine, sanatçısından akademisyenine kadar iletişimin herhangi bir alanında çalışan yeni iş ve beyin gücü, yeni paradigmayı anlamak ve kendini buna uyarlamak zorundadır. |