Kitap Tanıtımı |
Tasavvuf konusunda konuşmak, en nadide mücevherlerle en basit çakıl taşlarının ve kömür parçalarının birbirine karıştığı bir küme hakkında konuşmaya benzer. Tespitlerinizi nadide incilere göre mi yapacaksınız, çakıl taşlarına, kömür parçalarına göre mi? Şöyle bir benzetme de yapabiliriz:
Tasavvuf, en nadide ve en temiz mallarla en pis, en ürkülesi malzemeleri taşıyan gemilerin aynı rahatlıkla girip demirleyebildiği bir limana benzer. Bu limanla ilgili hükmünüzü gemilerin hangilerini esas alarak vereceksiniz?
Ortada büyük bir miras var. Bu mirası bir çırpıda tümüyle reddetmek ne akla uyar ne de vicdana. Tarih böyle bir reddetmeye öncülük edenleri yargılar. Bu reddetme olmasın diye mirasın tümünün aynı saygı ve kabulle kucaklanması da insanı, tarihin ve Tanrı'nın huzurunda mahkum eder. Geriye tek yol kalıyor:
Tasavvufu, müspetlerini ve menfilerini hiçbir art niyet ve klik bağlılığı taşımadan dibine kadar eleştirmek. Bu eleştiride, sözü İslam adına söyleyeceğimize göre, rehber ve kriter Kur'an olacaktır. Bunun içindir ki biz, eserimizin adına 'Kur'an Işığında' tabirini eklemek ihtiyacı duyduk.
Tasavvufun temelde iki ana kaynağı vardır: Kur'an, Hz. Muhammed'in öğretisi. Tasavvuftaki Hint-Budist etkisiyle Hristiyanlık etkisi önemli bir yer tutmakla birlikte, temel iki kaynağı, belirleyici olmaktan çıkaramaz. |