Kitap Tanıtımı |
Vahiy, insanlığın yolunu aydınlatan ilâhi bir ışıktır, insanoğlu ancak bu ışık sayesinde Yaratıcı sının yüce kudretini, sıfatlarını, kâinattaki mutlak hâkimiyetini idrâk edip dünya ve ahirette mutluluğu elde edebilir. Vahiy ürünü olan Kur ân da içerik itibariyle madde ve duyular üstü bir nitelik arzetttiği için insanın, onun muhtevasına konu olan hususları yani dinî inanç ve amellere ait meseleleri aklıyla ve bilimin verileriyle keşfetmesi mümkün değildir. Bu yüzdendir ki Allah Taâla, Milâdî VII. asırdan itibaren tarihe müdâhil olması ve insanlara doğru yolu göstermesi için Peygamberi aracılığıyla Kur ân ı göndermiştir.
Vahiy zincirinin son halkasını oluşturan Kur ân, kendisinden önceki kitaplardan ilgisiz, içeriği itibariyle yeni bir kitap değil, bağlı bulunduğu vahiy geleneği içerisinde onlarla aynı amacı gerçekleştirmeyi hedefleyen ilâhî bir kitaptır. Ancak semavi kitapların sonuncusu olması hasebiyle daha önceki vahiy muhtevalarında görülen tebdîl ve tahrife meydan vermeyecek yüce bir tedbiri beraberinde getirdiği içindir ki Kur ân, hep zaman üstü bir kitap olma niteliğini korumuş ve bu sayede mesajını insanlığa hep canlı bir şekilde sunarak, önerdiği sosyal düzenin kesintiye uğramadan devam etmesini temin etmiştir.
İşte bu özelliği sebebiyledir ki Kur ân ı okumak, anlamak ve yorumlamak için sayılmayacak kadar çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Bugün de söz konusu faaliyet artan bir hızla devam etmektedir. Biz de bu faaliyete karınca kararınca katkıda bulunmak için Kur ân ın temel konuları üzerinde bir çalışma yapmanın söz konusu aktivitenin amaçları bakımından daha uygun olacağını düşündük. Maksadımız bir taraftan din ilimlerini tahsil edememiş okuyucu kitlesine, diğer taraftan da dinî tahsil yapmakla beraber özellikle Kur ân alanında özel gayret gösterenlere yardımcı olmaktır.
Çalışmamız bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Girişte Kur ân ın kitaplaşma süreci ile ilgili özet bilgiler vererek, içeriği konusunda genel bir tasnif yapmaya çalıştık.
Birinci bölümde Kur ân öncesi Arap Yarımadasında görülen Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müşrikliğin, arkasından da Kur ân ın takdim etmiş olduğu ulûhiyyet anlayışları üzerinde durduk.
İkinci bölümde kâinatın yaratılışı, genişlemesi, gökler ve yerlerin sayıları, dünyanın hareketleri, dağların yaratılış fonksiyonları, denizlerin birbirlerine-karışmaması, atmosfer ve yerçekimi, su ve hayat gibi Allah ın varlığına, birliğine ve kudretine işaret eden hususlarla ilgili bilgiler verdik.
Üçüncü bölümde kâinatın küçük bir modeli olan insanın yaratılışından, ona tanınan irâde özgürlüğünden, bu özgürlüğün sonucu olan imân ve küfürden, son olarak da insanın sorumluluk alanına giren hususlardan söz etmeye çalıştık.
Dördüncü bölümde nübüvvetin ispatı, gerekliliği ve temel unsurlarıyla genel olarak vahiy konusunu işlemeye gayret ettik.
İbâdet adı altında ele aldığımız beşinci bölümde ise konuyla ilgili kavramlar, kavramlar arası ilişkiler, namaz, zekât, oruç ve hac gibi sistematik ibâdetlerle ilgili bilgiler verdik.
Altıncı bölümde toplumsal düzen adı altında hukuk ve ahlâk gibi iki temel bilim dalının konularını, Kur ânî bağlamda ele almaya çalıştık. Hukukla ilgili konular, toplumsal düzen kuralları, hak ve hukuk kavramları, adam öldürme, zina, eşcinsellik, kazif ve hırsızlık gibi toplumsal fiillere karşı Kur ân ın öngördüğü cezalardan, ahlâk ise insanın Allah a ve çevresine karşı yapmakla yükümlü olduğu ahlâkî davranışlardan oluşmaktadır.
Yedinci bölümü ise kıyamet, diriliş, yargılama, ceza ve mükâfat gibi âhiret hayatıyla ilgili konulara tahsis ederek özet bilgiler verdik.
Çalışmamızın Allah ın rızasına uygun ve insanlık için yararlı olmasını Yüce Mevlâ dan niyaz ederken, yapmış olduğumuz hata ve kusurlardan dolayı okuyucuların hoşgörüsüne sığınır, her zaman yapıcı tenkitlere açık olduğumuzu belirtmek isteriz. |