Kitap Tanıtımı |
Yol boyunca sağlı sollu sakız ağaçları, ardıçlar, yer yer çiçek açmış kekik kümeleri, yaban sümbülleri, maviş peygamber çiçekleri, çoban çantaları, çalı çalı kümelenmiş pespembe yaban gülleri, mersinler, böğürtlenler, o tarihteki Alaçatının en bakir, en dokunulmamış, kız güzeli süslenmiş hali
Oyundaki Anjelik büyük şehirde başaramamıştı ama, o başaracaktı. Bir bakıma örtüşüyordu kaderleri rolündeki Anjelikle, büyük şehre ümitle giden iki genç
kız. Anjelik, o büyük şehirde karanlığın içine doğru gitmişti ve yitmişti. Oysa kendisi bu büyük şehirde, ışığın yolunu aramıştı ve bulmuştu. Evet doğrusu çok kısa ama çok zor ve anlamlı bir roldü Anjelik...
Kum Zambakları, Türk tiyatrosuna elli yılı aşkın bir süre oyuncu ve yönetmen olarak emek vermiş bir sanatçının, Nedret Güvençin deneme tadındaki anı-öyküleri.
Çocukluğunun büyük bölümü 2. Dünya Savaşı yıllarında İzmirde geçen Güvençin İzmir Kız Lisesinden Ankara Devlet Konservatuvarına, öğretmenlerine, 67 Eylül olaylarından, sahneye ilk çıkışına, nedensizce kaldırılan tiyatro oyunlarına, aşkın kimyasından pişmanlıklara, tiyatroya olan tutkusuna, ailesine, kimi artık hayatta olmayan sanatçı arkadaşlarına uzanan anıları, hem Güvençin kişisel tarihine hem de Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze bir yolculuk
Gün boyu size arkadaşlık edecektir o mis gibi kokularıyla kum zambakları... |