Kitap Tanıtımı |
Biz tarihimizin önemli bir kısmında kapalı bir toplum olarak bırakıldık.
Biz görünmez insanlarız, görünmez bir halkız. Biz hikâyemizi anlatmakta, anlatımızın bilinmesini sağlamakta pek başarılı olamıyoruz. Bu yüzden bizim asıl ihtiyacımız, örgütlü bir kampanya yürütmek. Henüz harekete geçirilmemiş durumda, oldukça geniş bir Filistinli diaspora topluluğumuz var. Filistinde, Arap dünyasında henüz devreye sokulmamış pek çok kaynak söz konusu.
Filistinlilerin (Filistinli entelektüellerin yanı sıra, sıradan Filistinli yurttaşların ve diğer Arapların da) omuzlarında, barışçıl yaklaşımı bırakmamayı gerektiren büyük bir sorumluluk duruyor. Filistinliler İsraillilere şöyle seslenmek durumundalar: Biz buradayız, siz de buradasınız. Bu gerçeği yadsıyamazsınız, bizi de ebediyen baskı altında tutamazsınız. Kendi geçmişinizdeki,
bizim geçmişimizdeki gerçeklerden kaçamazsınız.
Ben kendime yönelik saldırılara pek tepki göstermem. Bunu tamamen boşa vakit harcama olarak görürüm. Filistinlilere, Araplara ve Müslümanlara karşı iflah olmaz derecede ırkçı nefretle hareket eden bir dolu propagandist bulunduğunu biliyorum. Oysa onların beni sürekli saldırılacak biri olarak görmeleri kendi payıma bir tür iltifattır. Hem bu sayede daha çok sayıda insanın dikkatini benim çalışmalarıma ve yazılarıma çekmiş oluyorlar.
Bu yüzden onlara daha fazla üreterek karşılık vermeyi uygun bulurum.
Onların istediği, benim sesimi kesmem. Ama ben ölüp gidene kadar
böyle bir şeyi boşuna bekleyecekler... |