Kitap Tanıtımı |
Mevsimlerden kıştı. Dışarıda hava çok soğuktu, sürekli kar yağıyordu. Evde yere uzanmış olan Jo, ´´Böyle hediyesiz bir yılbaşı hiç yılbaşına benzemiyor,´´ diye homurdandı.
Meg, eski giysilerine bakıp hüzünle içini çekti, ´´Fakir olmak çok korkunç bir şey.´´
Bu arada kardeşlerin en küçüğü Amy söze karıştı. ´´Hiç olmazsa kızların çok fazla güzel eşyası var, bazılarının böyle eşyalarının bile olduğunun zannetmiyorum.´´
Şöminede çatırdayan odunların ışığında yün örmekte olan dört kız kardeş, aralarında konuşuyorlardı. Odadaki eşyalar eskiydi, fakat rahattı. Yerdeki halının rengi soluktu. Duvarlarda iki güzel tablo asılıydı ve raflar kitapla doluydu.
Şimdi bu aileyi tanıyalım. Kız kardeşlerin en büyüğü olan Meg, on altı yaşında güzel bir kızdı. İri gözleri, yumuşak, gür kahverengisaçları, düzgün bir ağız yapısı ve her zaman gurur duyduğu beyaz elleri vardı. On beş yaşında olan Jo ise, çok uzun boylu, ince ve esmerdi. Uzun bacak ve kollarını kendisine dert edinmişti. |