Kitap Tanıtımı |
Kronik hastalıklar tüm dünyada beklenen yaşam süresinin uzamasıyla birlikte görülme sıklığı giderek artan önemli sağlık sorunlarıdır. Ülkemizde de nüfusun yaşlanmasıyla birlikte kronik hastalıkların görülme sıklığı giderek artmakta ve gelecekte ülkenin sağlık sistemini de çeşitli riskler açısından tehdit etmektedir. Bu durum sağlık bakım uygulamalarının kanıta dayandırılması gerekliliğinin de önemini arttırmaktadır. Kronik hastalıklar genellikle tam iyileşmenin olmadığı tedavi ve bakım süreci uzun süren bu yüzden yönetilmesi hem hastalar ve hem de bakım verenler açısından zor olan tıbbi durumlardır. Kronik bir hastalığa sahip olmak hastalık belirtileri ile baş etmek tedavinin getirdiği sıkıntı ya da kısıtlamalar geleceğe yönelik yaşanan endişeler gibi pek çok olumsuz duygu bireyin fiziksel bilişsel ve sosyal yaşamını etkiler. Hemşireler kronik hastalığı olan bireylerin bakımını planlarken bu kompleks sorunları çözmeye yönelmelidir. Son yıllarda sağlık bakım reformları ve artan etkili sağlık bakım hizmetlerinin odağı tıpta olduğu gibi hemşirelikte de kanıta dayalı uygulamalar olmuştur. Modern sağlık sistemi içerisinde bilgiler hızla gelişmekte ve değişmektedir. Bu nedenle hemşirelik tıp ve diğer sağlık disiplinleri kanıta dayalı uygulamaları takip etmek durumundadır. Sağlık hizmetlerinde kanıta dayalı uygulamaya dikkat çekmek için Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN) 2012 temasını “Boşluğu Doldurmak - Kanıttan Eyleme” olarak belirlemiş ve bu temanın gerçekleşmesinde hemşirelere önemli sorumluluklar yüklemiştir. Yine ICN 2010 yılı temasında bütün hemşireleri kronik hastalıklarla savaşmaya çağırmıştır. ICN’e göre kronik hastalıklarla daha iyi mücadele edebilmek için hemşirelerin her ne şekilde olursa olsun uygun rol modellerle topluma sağlıklı davranışlar kazandırması hemşirelik bakımının devamlılığını sağlaması ve bilgisini artırması gerekmektedir. Bu da hemşirelerin güncel kanıta dayalı uygulamaları takip etmesi ve bakıma entegre etmesiyle mümkün olabilecektir. Kanıta dayalı hemşirelik uygulamaları klinik uygulamalarda ve hasta sonuçlarında fark yaratır bakım kalitesini ve bakım sonuçlarını iyileştirir bakımı standardize eder ve tüm bu sonuçlara bağlı olarak da hemşire memnuniyetini arttır bilgi ve karar verme arasındaki bağı güçlendirerek tanı tedavi ve bakım sürecini bilimselleştirir ve profesyonelleştirir. Kanıta dayalı hemşirelik uygulamalarının yaygınlaştırılması için etkili yaklaşımlara ilişkin bilgilerimiz her geçen gün artmaktadır. Teknoloji değiştikçe araştırmalar geliştikçe ve yeni ve benzersiz hastalık süreçleri ortaya çıktıkça hasta bakımında yeni kanıtlar da ortaya çıkmaktadır. Hemşireler sadece temel eğitimleri sırasında öğrendikleri bilgilerle yetinmemeli yetkin ve bilgili bir hemşire olmak için en son araştırma ve tedavi yöntemlerini de takip etmelidir. Basitçe “çünkü biz bunları hep böyle yaptık” demek modası geçmiş bir yaklaşımdır. Bu nedenle kronik hastalık yönetimi sürecinde hemşirelik bakımını en son kanıta dayalı hemşirelik araştırmalarına dayandırmalıyız. Kronik Hastalıkların Yönetimi ve Kanıta Dayalı Hemşirelik Uygulamaları kitabı kronik hastalığı olan bireylerin bakımının planlanmasında bizlere destek olacak temel kaynaklardan birisidir. Bu kitap 32 kronik hastalığın tanımı insidans ve prevalansı risk faktörleri patofizyolojisi belirti ve bulguları tedavisi bakım yönetimi ve kanıta dayalı uygulamaları kronik hastalıklarda yaşam kalitesi ve psikososyal bakımı kanıta dayalı tamamlayıcı ve integratif sağlık uygulamaları gibi tüm güncel bilgileri kapsamaktadır. Sevgili meslektaşım Dr. Öğretim Üyesi Gülcan BAHÇECİOĞLU TURAN’ a editör yardımcılığı sürecinde her aşamadaki hızlandırıcı ve kolaylaştırıcı katkıları ve emekleri için teşekkür ederim. Ayrıca kitabın yazım sürecinde ülkemizin dört bir yanından tecrübe ve uzmanlıkları ile büyük destek veren hemşirelik camiasının değerli öğretim elemanlarına şükranlarımı sunarım. Değerli meslektaşlarıma ve öğrencilerimize yararlı olması dileklerimle... Prof. Dr. Elanur YILMAZ KARABULUTLU (Tanıtım Bülteninden) ) |