Kitap Tanıtımı |
Yazın, şakır şakır çatlayan toprak, Sonbaharın ilk yağmurlarıyla birlikte kabarır nefes almaya başlar. Mis gibi, geniz yakıcı bir toprak kokusu sarar ortalığı. Bir başka kokar toprak bu mevsimde. Çukurova bir başka kokar. Tazecik, ışıl ışıl, insanı saran, başını döndüren, tariflenemez bir kokudur bu. Bu yöredeki toprağın kokusu başka hiç bir yerdeki toprağın kokusuna benzemez. Çukurova bir başka kokar. Eline, yüzüne, üstüne başına siner insanın. İnsan bile toprak kokar Çukurovada. Portakal çiçeği kokar, kekik kokar. Bu koku bir başka kokudur. Çukurova’ya has bir kokudur. Ben bu topraklarda doğdum. Bu toprakların bağrında soludum en temiz, en içten havayı, bu topraklarda sevdim. İçimde, şuramda bir yerde derin, eşi bulunmaz bir sevgi yaşar bu topraklara karşı. İlk aşkı, ilk sevdayı bu topraklarda yaşadım. İlk acıyı, ilk mutluluğu bu topraklarda tattım. İlk burada açtım gönlümü sevginin yüce kollarına, ilk burada güldüm. İlk kez burada burkuldu yüreğim. Burada kırıldım. İlk burada sevdim, sevdiğimi ilk burada özledim. Özlemlerin söndürülemeyen ateşlerinde ilk burada yandım. İlk burada umut koydum yüreğime, yine ilk burada umutsuzluğa kapıldım. Ben bu topraklarda doğdum. Bu topraklara karşı içimde iflah etmez bir sevgi yaşar. Ben bu toprakların aşığıyım. (Tanıtım Bülteninden) ) |