Kitap Tanıtımı |
Bir zamanlar yoktuk, şimdiyse varız. Önce hiçbir şeydik, sonra pek çok şey olduk. Bunun ardından yeniden “hiçbir şey” olacağımızı öne sürmek akla yatkın bir açıklama değildir. İnsan için en önemli mutluluk kaynaklarından biri, ölüm ötesindeki sonsuz yaşama inanmaktır. Ahiret bilgisi, insanın -daha bu dünyada- ağlamalarını gülmeye, endişelerini şükre çevirecek olan bir bilgidir. Vakti dolan insan dünyadan ayrılır ayrılmaz “artık hep ama hep varsın” cümlesinin içine doğar. Bu ne güzel bir müjde, ne harika bir karşılamadır. Yokluğun ve ebedi ayrılıkların çözümsüz ikliminde yaşayan insan için ne paha biçilmez bir mutluluktur bu! Ebediyen var olma nimeti, şüphesiz ki nimetlerin en büyüğüdür. Ebediyete daha şimdiden sahip olduğunu hissetmek, nasıl da farklı bir duygudur. Varsın ve hep varsın ve hep varsın. Ebediyen, ilelebet, sonsuza dek hep ama hep varsın. Yoktun, var oldun ve hep var olacaksın. (Tanıtım Bülteninden) ) |