Kitap Tanıtımı |
Anacığım ; torunun yedi renk çiçeğin birden açtığı yalım karası gözleri ile çok ama çok güzel bir bebek. Anacığım; torunun yedi renk çiçeğin birden açtığı yalım karası gözleri ile çok ama çok güzel bir bebek. Saçları kıvır kıvır, şavkıyan yüzü güneşin yansıdığı berrak bir su damlasından farksız. Minik yüzü aynaya vuran gün gibi parlıyor. Doğduğu an avuçlarımda kıpır kıpır sıcacık bir yürekti o. Benim yüreğim ise alabildiğine duygulu ve dolu doluydu, kabıma sığmıyor, taşıyor, taşıyordum. Yukarıda saydığım onlarca şaşkınlıklarıma onlarcası daha katılıyordu. Dünüm sarmaş dolaş umutlu yarınlarıma karıştı. En nihayetinde benim de yükü duygu olan kalbimin tozları bi güzel alınmış ve mutluluğun o toz pembe alımlı bayrağı, benim yüreğimin de kıyıcığına sıkıca dikilmişti. Adeta, yumurtasının kabuğunu yeni çatlatan sarı bir civciv misali şaşkındım, telaşlıydım, içimdeki çocuk lâl olmuş ve ayaklarının üzerinde duramıyor, sendeliyor, bir köşeye çekilip tutunamıyordu. Bu ne şaşılası, yürek hoplatan güzel bir şaşkınlıktı, nasıl da şaşakaldım Kör Zewe. (Tanıtım Bülteninden) ) |