Kitap Tanıtımı |
Nasıl oldu da bir gecede ondokuz şehzade boğdurulup Sarayburnu`ndan çuvalla içinde karanlık sulara atıldı? Nasıl oldu da Plevne`nin düz ovasında on askere siyah kepekten ancak bir kara ekmmek, bir kurtlu bakla çorbası, birkaç acı ve çürük zeytin? Nasıl oldu da üç kıtayı fetheden cins arap atlarından yaralıları taşıyacak bir topal katır, bir sütçü beygiri kalmadı? Kafaları ceviz gibi kırılıp, keklik gibi avlandılar. Hamile kadınları camilere doldurup, yakarak yağlarını aylarca akıttılar! Ve artık ruhlardan bir parça kopartılır gibi ezanlar!
Nasıl oldu da, üç kıtadan ganimetler yağan şehirde, yağmurdan ıslanan köpekler üstüne atılacak bir yırtık kilim parçası kalmadı? Yok olma, iflas etme dehşetiyle karıncanın taşıdığı buğdaydan bile vergi alan Allah`ın halifeleri. Gök gibi ulu padişahların kellesini uçuran sokak serserisi yeniçeriler! |