Kitap Tanıtımı |
Din Felsefesi müfredatında, “büyük sorular” da denilen, şu temel meseleler yer alır: “Akıl ile iman arasında ne tür bir ilişki vardır? Âlem niçin yok değil de var? Niçin âlem tam da bizim gibi zeki varlıkların yaşamasına izin verir bir yapıda? Niçin bir sonsuzluk fikrine sahibim? Tanrı yoktur, demek mümkün müdür? İnsan gibi şuurlu bir varlığı en iyi hangi teori açıklayabilir? Tanrı nasıl bir Varlık’tır? Tanrı hakkında konuşmanın grameri nasıldır? İyi-Adil-Alim bir Tanrı ile âlemdeki kötülüklerin varlığı tutarlı mıdır? Eylemlerimde özgür müyüm? İyi bir varlık olmalı mıyım? Bilim, bizim nihai niçin sorularımızı tüketebilir mi? Ölümün bir sonrası olabilir mi? … vd.” Bilgiden varlığa ve son tahlilde ahlaka uzanan bu sorular ve onların cevabı niteliğindeki konular, bu derlemenin ana eksenidir. Klasik ve modern metinlerden oluşan bu seçkinin, anılan zorlu sorulara muhatap olan herkese bir rehberlik yapabileceğini umuyoruz.Bu çalışmanın en önemli hususiyetlerinden birisi de modern Din Felsefesi’ni, klasik İlahiyat ilmini temsil eden bir bakış açısıyla sunması; bu cihetle İlahiyat Fakültesine bir ilahiyat olmak itibariyle esas kimliğini verenin Din Felsefesi dersi olduğunu vurgulamasıdır.) |