Kitap Tanıtımı |
Savaşmak için o kadar çok yatırım yapıyorlar ki! Hiç savaş olmaması için aynı oranda emek harcanmaması ne acı! Bu mantığın bizi getirdiği nokta işte şu an yaşanılanlar. Belki de saldırma isteğinin asla doğmaması için çözüm üretmenin zamanı gelmiştir artık.
Geçmişten ders almanın zamanı gelmiştir. Yok etmenin bir çözüm olmadığının görülmesinin zamanı gelmiştir. Savaş tarihine baktığımızda genelde neden farklı dünya görüşleri, ama çoğunlukla değerli yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirme arzusu olmamış mı hep? Peki, ya bir çözüm varsa ve bize çokta uzakta değilse... Herkesin iyi durumda olabileceği ve kaynakların sınırsız olduğu bir gelecek çok uzakta değilse, hatta gözümüzün önünde duruyorsa... Yani, insanlar dünya dediğimiz sınırlı yerde yaşamak zorunda oldukları için ve dünya artık bize yetmediği için savaşıp durmuyor mu? Peki ya yüzyıllar boyunca savaşlara ayrılan maddi ve manevi gücü evreni keşfetmeye devam etmek için kullansaydık.
Asteroit madenciliği bile bir çok sorunsalın ortadan kalkmasına sebep olabilirdi. Bütün insanlık bir olsaydı, varını yoğunu bu işler için harcasaydı şu an gerçekten bir çözüm bulunamamış olur muydu? Şu an gerçekten savaşlar sürüyor olur muydu? Aslında insanlığın sonunu getiren ve onları birer vahşiye çeviren, bu kadar acımasız kılan bu cehalet değilse başka ne olabilir?
Hâlâ geç değil! Hâlâ çare bir yerlerde bizim onu bulmamızı bekliyor. Sayısı bile tahmin edilemeyen gezegenle dolu bir evrende yaşıyoruz ve bizimkinin tek yaşam alanı olduğunu düşünerek birbirimizi yiyip bitiriyoruz. Bu şekilde davranarak gezegenimizi de bitiriyoruz.
Hâlâ geç değilken, hâlâ bir şansımız varken, gidişatı tedavi edebiliriz!
Hatta belki bu kez insan olmayı bile başarabiliriz! |