Kitap Tanıtımı |
SET İÇİNDEKİ KİTAPLAR Var mısın? – Doğan Cüceloğlu Bir Ömür Nasıl Yaşanır? – İlber Ortaylı Hesap Lütfen! – Vedat Milor Ara Toplam – Ahmet Mümtaz Taylan VAR MISIN? - DOĞAN CÜCELOĞLU Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler “Gençliğimde gergin, stresli, mutsuz günlerim çok oldu. Kendimi suçlu hissettiğim, değersiz gördüğüm dönemler yaşadım. Şimdi hayatım anlamlı, coşkulu ve şükür duygusuyla dopdolu… Neden? İçinde yaşadığım koşulların iyileşmesinden mi? Geliştirdiğim farkındalıkların sonucu mu?” Doğan Cüceloğlu Doğan Cüceloğlu, yalnızca psikoloji kariyeriyle değil, insan hayatına dokunan ve insana dair her hikâyeden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, şimdi herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi cevaplarını sunuyor. Herkes gibi aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata değer katıyor. Hayatın anlamı nedir? İnsan kendini nasıl geliştirir? Umutsuzluk nasıl aşılır? İçimizdeki öz nasıl ortaya çıkar? Çevremiz bizi nasıl etkiler? Kime akıl danışılır? Yaşam neleri ödüllendirir? Zihin nasıl işler? “Biz” olmak için neler yapılmalıdır? Ömür yolculuğunda neyin önemli olduğunu anlamak, keşif ve merak duygularına sahip çıkmak bir hayatı “kıymetli” kılmak için en önemli meziyetler arasında. Elinizdeki rehber niteliğindeki kitap, yaşamı boyunca bu meziyetlerin peşine düşmüş ve her ânına onları ilmek ilmek işlemiş Doğan Cüceloğlu’nun, Deniz Bayramoğlu ile sohbetlerinden oluşuyor ve herkese şu soruyu soruyor: “Zorluklarla başa çıkmaya, içindeki gücü keşfetmeye VAR MISIN?” BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR? - İLBER ORTAYLI Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler DAHA ANLAMLI YAŞAMAK İÇİN İLBER ORTAYLI’DAN TAVSİYELER… “Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.” İlber Ortaylı İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor. Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır? İnsan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir? İnsan kimden, ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur? Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir? Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır? Hayata değer katmak için ne tür insanları arayıp bulmak gerekir? Doğru kararları alabilmek için en çok kimleri dinlemek gerekir? En iyi nasıl seyahat edilir; bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir? İyi film, güzel müzik, doğru kitap nedir? Hangi temel eserleri dinlemeli, okumalı ve seyretmeliyiz? “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”, ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz… HESAP LÜTFEN! - VEDAT MİLOR Özgün, Dengeli ve Lezzetli Bir Yaşamın Peşinde “Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkartmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum. Bilgi sahibi olduğumuza emin olduğumuz her konuda, eğitimini aldığımız alanlarda, hödüklerden daha çok ses çıkarmalıyız.” Vedat MİLOR Gastronomi uzmanı… Şarap uzmanı… İktisatçı… Sosyolog… Televizyoncu… Yazar… Her daim okuyan, yazan, arayan; bir yandan da hem geleneksel hem sosyal medyada eğlenen, dertleşen, anlatan ve anlamaya çalışan bir kamu aydını. ABD-Türkiye hattında dokuduğu hayat felsefesini mukayeseli bir zemine oturtmuş iyi bir gözlemci ve eleştirmen. Vedat Milor, hayatını roller coaster’a binmek gibi tanımlıyor. Farklı alanlar, farklı ülkeler, hatta farklı kıtalar arasında gidip gelen bir hız treni… Bu yolculuk sırasında üreten, keşfeden, öğrenen, sorgulayan ve hayatı deneyimlemekten kaçınmayan açık yürekli bir entelektüel… Gastronominin yalnızca yemek yemekten ibaret olmadığını onunla öğreniyoruz. Farklı kültürlere ve kesimlere nasıl bir pencere açılacağını; yaşam tarzının bir sınır, bir mahrumiyet alanına dönüşmesine mecbur olunmadığını da… Nurhak Kaya sordu; Vedat Milor geniş tecrübesinden ve bilgisinden süzdüğü insana, topluma dair gözlemlerini; bu kaotik dünyada her daim hayatta kalma stratejilerini Hesap Lütfen!’de okurlarla paylaştı. İnsan dünyaya nasıl açılır? Hayattaki öncelikler nasıl belirlenir? Yeme-içme kültürü için para şart mıdır? Toplum içinde yaşamanın yolları nelerdir? İş hayatında karşılaştığı zorlukları insan nasıl aşabilir? Yaşamımızı dolu dolu sürdüreceğimiz makul bir dengenin yolu nereden geçer? Arkadaşlık. Aşk. Boş zamanlar. Yalnızlık. İş hayatı. Ev yaşamı. Kariyer seçimi. Hobiler. Yemekler, lezzetler, arayışlar. Günümüz kapitalizminde yeni trendler ve prekarya. Ülkemizin ekonomi politiği ve tufeylilik. Ülkedeki hâkim sınıf ve devletin niteliği. Türkiye’de çok az rastlanır bir samimiyet ve netlikle kişisel anekdotlar ve gözlemler. Milor, Hesap Lütfen! kitabıyla, içimizdeki sesin ve hayallerimizin peşinde koşarken sınırlarımızı zorlamanın ve başka pencereler açmanın önemini hepimize hatırlatıyor. ARA TOPLAM - AHMET MÜMTAZ TAYLAN Yolumu Ararken Öğrendiklerim “Yeniden başlama imkânı doğada insanın en büyük lüksü. Ne kadar çok düşersen o kadar çok kalkma şansın da var. Sen onu yapacak mısın, yapmayacak mısın? Başarısızlık yan etkilere bağlı olabilir ama ayağa kalkmak sadece sana bağlıdır.” AHMET MÜMTAZ TAYLAN Küçük yaşta evden ayrıldı. Bugün olduğu kişiyi adım adım inşa etti. İki üniversitede okudu; Diyarbakır’dan Almanya’ya, Ankara’dan İstanbul’a sahnenin tozunu yuttu. Yazdı, yönetti, oynadı. Kendi ifadesiyle, “ayağını basmadığı, ekmeğini yemediği, suyunu içmediği, insanıyla konuşmadığı hiçbir yöre” bırakmamacasına Türkiye’yi baştan başa dolaştı. Onunla beraber gülebiliyorsak, beraber ağlayabiliyorsak, beraber isyan edebiliyorsak Ahmet Mümtaz Taylan bizi bu kadar iyi tanıdığı içindir. Elinizdeki kitap, bu tanışıklığın ürünü. Yazar Irmak Zileli, Ahmet Mümtaz Taylan’la kadın-erkek ilişkilerine, anne-baba rollerine, sanat ve sanatçı kavramlarına, eğitime, siyasete, doğayla ve hayvanla kurduğumuz ilişkiye, aşka, yeteneğe, hayata ve ayakta kalmaya dair konuştu. Taylan’ın samimi ve ufuk açan cevaplarında, bir sanatçının geniş tecrübesinden süzdüğü, keskin bakışını kendine de topluma da yönelterek damıttığı düşünceleri bulacaksınız. Kendinize sorduğunuz birçok soruyu; emeğin, vicdanın ve dürüstlüğün pusulasından şaşmayan bir sanatçının nasıl yanıtladığını göreceksiniz. Bu hayatta ne yapmak istiyoruz? Seçimlerimizi neye göre yaparız? Öğrenmek ama nasıl? Yeteneğini keşfetmek ve geliştirmek nasıl mümkün olur? Başarının ölçütleri nelerdir? Bir insan nasıl yetiştirilir? İnsanın yurdu neresidir? Taylan’ın deyimiyle bu kitap bir Ara Toplam. Bir nefes molası. Hayatlarının bir döneminde kendilerini hesaba çekmek için şöyle bir durup düşünmek ve yeniden başlamak isteyenler için… Merakını hiçbir zaman yitirmeyen, soru sormaktan vazgeçmeyen her insanın elbet kendi yolunu çizebileceğini umut edenler için… Bu manada her deneyimin kıymetli olduğunu tekrar tekrar dile getirmek, unutmamak için… (Tanıtım Bülteninden) ) |