Kitap Tanıtımı |
İnsanın içindeki bozucu, parçalayıcı eğilimleri dizginleyerek önce içinde bir dengeye, sonra etrafıyla bir uyuma varması, yani mükemmelleşme yahut olgunlaşma çabası hem varoluşunun bir gereği, hem de bu dünyada türünün devamı için bir zarurettir.
"Hiç kimse kendisi sahip olmadıkça kişiliği eğitemez. Bu amaca dönük bütün bir hayatın meyvesi olarak kişiliği gerçekleştirebilecek olan çocuk değil yetişkindir. Kişiliğin gerçekleştirilmesi demek, daha azı değil, bütün bireysel insan varlığının en iyi, en uygun gelişimi demektir. Gerçekleştirilmesi gereken koşulların sonsuz çeşitliliğini önceden görmek imkansızdır. Biyolojik, toplumsal ve ruhsal veçheleriyle bunun için ihtiyaç duyulan bütün bir ömürdür. Kişilik bir canlı varlığın fıtri [doğuştan getirdiği] kendine özgülüğünün, kendi mizaç yahut tabiatının yüksek gerçekleşmesidir. Hayat karşısında gösterilmiş bir yüksek cesaret eseridir; kişiyi teşkil eden bütün her şeyin mutlak teyididir; kendi kendini belirleme özgürlüğünün mümkün en yüksek biçimiyle birlikte düşünülen evrensel varoluş şartlarına en başarılı intibaktır. Bir insanı buna eğitmenin hafif bir şey olmadığını düşünüyorum. Hiç kuşku yok ki modern aklın kendi üzerine aldığı en çetin, en zor ödevdir bu."
Kusursuzluk Çabası & Yetersizlik Duygusundan sonra Kişilik: Oluşumu ve Sorunları, her gün bir yenisine tanık olduğumuz bu baş döndürücü gelişmelerin "keşfedicisi, ve taşıyıcı aracı, her türlü yargı ve kararların faili ve geleceğin planlayıcısı olarak insanın kendisini behemehal bir quantité négligeable haline getirdiği" bir çağda, onun bu ihmal edilen yanına eğilmeyi hedefleyen dizinin ikinci kitabıdır. |