Kitap Tanıtımı |
...Karşı apartmanın önünde bir çocuk, iki elini ağzına boru yapmıs, başını yukarı kaldırmış, avazı çıktığı kadar "Anneee! Anneee!" diye bağırıyordu. Üçüncü kattan bir pencere açıldı. Yarı beline kadar sarkan bir kadın, "Çocuğum, bana seslenip durma, ben senin annen değilim!" diye bagırdı. Çocuk, "Teyze, ben annemi çağırıyorum. Sen benim annem değilsen ne diye ortaya çıkıyorsun?!" diye diklendi. Kadın bu kez, "Çocuğum, madem öyle, ne diye bana seslenip duruyorsun? Annene seslensene!" dedi. Bu sırada, dördüncü katta açılan bir pencereden bir başka kadın başı göründü. Üçüncü kattaki kadın, dördüncü kattaki pencereye bakıp "Sobe!" diye bağırdı; "Bu kez ben sobeledim!" Dördüncü kattaki, "Hayır efendim, saymıyorum!" diye çığlık attı; "Hile yapıyorsun! Yeniden başlayacağız!..." Üçüncü kattaki, elini yukarıya doğru sallayarak, "Mızıkçılığın gereği yok!" diye söylendi. Sonra, aşağıdaki çocuğa döndü; "Şimdi üç yüz kırk üçe kadar yedişer yedişer say içinden bakalım!" dedi. İki pencere de kapandı. Çocuk biraz sonra "Üç yüz kırk üç!" diye bağırmaya başladı. Bu kez ikinci ve beşinci katlardan birer pencere açıldı... Kalkıp eve gitmem gerektiğini anladım... |