Kitap Tanıtımı |
Ülkemizde modernleşmenin sivil toplum içinde gelişen süreçlerle değil devlet eliyle gerçekleştirilmesi toplumsal yapı ve değişme çalışmalarında dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Batıdaki toplumu açıklamada kullanılan kavramların olduğu gibi bize uygulanması toplumsal gerçekliğe ulaşılmasında ve anlaşılmasında önemli bir engeldir. Bu bağlamda 1960 lar Türk sosyolojisinde feodal, kapitalist vb. kavramlar özellikle toplumsal yapı analizleri ile ilgili olarak sıklıkla tartışılmıştır.
Bu çalışma sözü edilen tartışmaları da göz önünde bulundurarak, veriyi kurama hapsetmeden hipotetik dedüktif akıl yürütme tarzı ile veriler ışığında Türkiyenin doğusunda kırsal-tarımsal üretimin kentsel-sanayi üretimle nasıl eklemlendiği üzerine bir tartışmayı amaçlamıştır. Araştırmadaki kuramsal zorluk, eklemlenme kuramı ile Türkiye gerçeğinin bir araya getirilmesinin çok tartışılan bir konu olmaması ile ilişkilidir.
Katılımcıların ekonomik anlamda kırsalla ilişkilerini devam ettirmesi konunun temel dinamiğini oluşturmaktadır. Katılımcıların birikimlerini kentte değil kırsalda yatırıma dönüştürmesinin önemli nedenlerinden biri olan kentsel yapıdaki ekonomik güvensizlik aynı zamanda topraktan kopmayı engelleyerek kırsaldan gelen ekonomik desteğin sürekliliğini sağlayıcı bir unsur olarak eklemlenme sürecini farklılaştırmaktadır. Araştırmamız bu farklılığın kırsal-tarımsal üretim ile kentsel-sanayi üretim arasındaki eklemlenme biçimine bağlı olarak gerçekleştiği sayıltısına dayanarak bir toplumsal yapı analizini hedeflemektedir. |