Kitap Tanıtımı |
Stendhal'in yasanmis bir ya da iki olayi birlestirerek kaleme aldigi bu romanin bas kahramani Julien Sorel'in yazar ile birçok yönden örtüstügü ileri sürülür. Orta siniftan bir genç olan Julien, papaz okuluna devam ederken çocuklarina ders verdigi belediye baskaninin karisi ile dedikodulara yol açan bir iliski kurar, Paris'e gider. Orada da kendine kapilarini açan aristokrat bir ailenin kizi ile yasadigi ask, onu hayatin girdaplarina sürükleyecektir. Gururlu, kibirli, asi, ödünsüz bu genç adam, kendi bireysel degerleri soylu sinifin deger yargilarina çarptikça geri püskürtülür. Hastalikli gibi görünen psikolojisi, belki de toplumsal yanlmisliklara bir isyandir. Hayati, yanindan ayirmadigi iki bavuluna sikistirmis, ömrünün son yillarini küçük bir Italyan kentinde konsolosluk görevinden aldigi üç bes kurusla sürdürmek zorunda kalmis Henri Beyle (Stendhal), aynen Julien Sorel gibi ödünsüz, aksi, ömür boyu aski aramis, kendini kabul ettirmek istemis ve hep yalniz kalmis, istedigi, düsündügü gibi degil, yasayabildigi gibi yasamistir. Kirmizi ve Siyah: Yasamak, deli bir yürekten fazlasini ister. |