Kitap Tanıtımı |
Sevdaların, deli taylar misali, özgürce salıverildiği bir çağın değil, o deli taylara gam vurulduğu, sevdanın adının bile yasak sayıldığı bir garip yerlerin romanıdır Kırmızı Elma...
Oradaki insanlar da bizim gibi. Doğuyor, yaşıyor ve ölüyorlar.
Bizim gibi düşünüyor, bizim gibi bakıyorlar hayata. Aynı gök kubbenin altında alıp veriyor, aynı tanrıya dua ediyoruz aslında.
Herşeyleri bize benziyor. Tek ayrılık, her sevdanın insanların yüreğinde farklı şekillenip, gökkuşağı gibi renk renk yaşanıyor olması sadece.
Her yürek farklı algılıyor sevdayı. Her gönül farklı taşıyor. Belki biz direk söylüyoruz sevdiğimizi.
Oralarda gönül düşürdüğüne sevdiğini söylemek çok kolay olmuyor. Onlar da sevdiğinin gözlerinin içine bakıp da aşkı anlatmak zor. Onlar da aşkı anlatmak için yol bulmuşlar ve elma göndermişler sevdiklerine.
Kan kırmızı elma. İlk günahın işlenmesine sebep, karşı konulmaz, gizemli, şehveti çağırıştıran meyve.
Adem ile Havva'nın cennetten kovulmasına sebep günahların en büyüğüne kışkırtan elma... |