Kitap Tanıtımı |
Ergenekon operasyonlarının Avrupa Birliği yoluna girmiş, demokratikleşmeyi önüne hedef koymuş bir Türkiyede kontrgerillanın sorgulanması, yargılanması ve tasfiyesi anlamına geldiğini düşünenler fena halde yanıldılar.
Ergenekon operasyonlarının darbelerle hesaplaşmak demek olduğunu ve darbecilerin TSKnın direnişine rağmen tasfiye edildiklerini düşünenler de yanıldılar.
Tüm kötülüklerin anası Ergenekonun hareketsiz kılınması sonucunda artık faili meçhul cinayetlerin, provokasyonların, menşei devlet olduğu herkes tarafından bilinen karanlık eylemlerin son bulacağını ve bu ülkeyi yönetenlerin hiç değilse kendi yasalarına saygılı davranacaklarını zannedenler yanıldılar.
Kısa süre içinde görüldü ki, Ergenekon adı verilen bu operasyonlar, kâh emekli generalleri gözaltına alarak, kâh toprağa gömülü kimi silah depolarını açığa çıkararak, kâh bazı gizli belgelerin bilinir hale gelmesini sağlayarak, ya da kontrgerillanın beyni olduğu öne sürülen Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığının kozmik odasında aramalar yaparak; zülfüyare dokunuyor gibi görünse de, geniş yığınların özlemini çektiği demokrasiye dair beklentileri karşılamaya muktedir değildi. Ve yaşananlar, şimdiye kadar neredeyse geleneksel hale gelmiş, zorbalığa ve kan dökmeye dayalı yönetme biçimini tasfiye etmekten fersah fersah uzaktı, neden?
Elinizdeki kitap, hem bu can alıcı soruları cevaplamaya hem de derin devletin (katliamlar; siyasi suikastler; faili meçhuller; silah, insan ve uyuşturucu ticareti; medyadan iş dünyasına, askeri ve sivil bürokrasiye, yerli ve yabancı gizli servislere dek uzanan ağlar aracılığıyla gerçekleştirdiği) yüzeydeki eylemliliklerini tarihsel olarak ve apaçık bir biçimde analiz etmeye çalışıyor. |