Kitap Tanıtımı |
Selahattin Keser'in ??Kerpiç Evden Çalınan Hayat''ını okuyunca her zaman ??Hatırlamak dert icadı'' olmuyormuş diye düşündüm. Bozkırın bir köyünde adımını attığı imkânsızlıklar dünyasını ve sonrasında ülkenin birçok yerinde sürdürdüğü hayat mücadelesini tüm doğallığıyla ve bizleri gülümseterek anlatmakta. O, çocukluğunu hep mutlulukla yanında taşımış; zira sahip olduğu hazinenin kıymetini biliyor. O, kendi kişisel tarihini anlatırken, biz de Türkiye'nin yakın kısa tarihini okuyup gözümüzde canlandırıyoruz: Ülkenin ve halkın imkânsızlıkları ve öğretmen okulu aracılığıyla makûs talihini eğitimle kırma ümidi... El kapılarına vagon vagon onların vatandaşlarının çalışmadığı işlerde çalışmak için düğün bayram giden işçi kafileleri... Ülkenin içine düştüğü siyasi çalkantılar...
Keser'in anlattıkları arasında bozkır ve lunapark da var. Bozkır (çöl) ve lunapark (sirk) bazı sanatçılar için yaratı- cılığın merkezi olmuştur. Onun yaptığı da imkânsızlıkları imkâna dönüştürmek. Selahattin Keser'in anlattıkları "bir cırmalama hikâyesi" hayata tutunmak için. Ve kendi oğlunu yetiştirirken çocukluğunun imkânsızlığının hesabını hayattan tahsil ediyor... Aslında anlattıklarının özeti ??İnsan yaşadığı yere benzer.'' O, Türkiye'ye benzemekten çok mutlu. Bense, 12 Eylül 1980'den sonra onun deyimiyle ??Herkes kaplumbağalaşırken'' O, 1978'den beri hayatımda olduğu için bahtiyarım.
Naim Kandemir |