Kitap Tanıtımı |
Doğal afet kavramı çok kapsamlı olsa da ilk akla gelen deprem olmaktadır. Türkiye; dünyadaki en etkin deprem kuşaklarından biri üzerinde Akdeniz-Alp-Himalaya deprem kuşağında yer almaktadır. Dünyadaki toplam depremlerin beşte birinin meydana geldiği bu kuşak, birbirine karşıt olarak uzanan kırıkların oluşturduğu bir ağ görünümü ile Türkiye'yi, Kuzey, Güney ve Batı'dan üç asli kırık sistemiyle kat etmekte, bu asli sistemlere, yerel kırık zonları da eklenmektedir.
Deprem haritası ve bu haritaya esas sismisite verilerine göre, Türkiye topraklarının yüzde 42'si 1. derecede olmak üzere %92'si deprem bölgeleri içinde yer almaktadır.
Türkiye nüfusunun % 98'i deprem tehdidi altında yaşamaktadır.
Sanayi kuruluşlarının % 98'i deprem bölgelerinde ve %73'ü de aktif fay zonları içinde yer almaktadır. Aynı şekilde barajlarımızın %95'i bu tehlikeli topraklar üzerinde bulunmaktadır.
Enerji santrallerinin % 98'i deprem riski taşımakta olup % 41'i de 1. derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
Bunun yanı sıra topraklarının % 92'lik kısmı deprem hattında bulunan ülkemizde 18.000.000 yapı bulunmaktadır. Bu yapıların % 67'si ruhsatsız ve yine bu yapıların % 60'ı 20 yaşın üzerindedir.
Bu sorunların çözülmesi için 31.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki ALANLARIN Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Türkiye çapındaki 6.500.000 yapının dönüştürülmesi öngörüldü. Ancak ne yazık ki bunun sadece % 1 kadarı gerçekleştirilebildi.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
- İlgili Mevzuat Kanunlar
- Yönetmelikler
- Genelgeler
- Tebliğler
- Bakanlar Kurulu Kararları |