Kitap Tanıtımı |
Bu şal yaşamın adı mıydı, yoksa solan bir yaprağın son nefesi miydi? Ellerimde duruyordu... Dünyada insanların aradığı tek şeyin sevgi olduğunu bilmeyen mi vardı?
Yaşamlar, özgürlükle yetinebilir miydi? Hiç şüphesiz, içine sevgi de ekilmesi gerekmiyor muydu? Kahretsin, duman etmişti beni, nereden tanıştım diye hayıflandım kendi kendime. Yerimden kalktım, bir bir eşyalarımı bavula doldurdum. Geriye ne kalmıştı, koyamadığım benliğim mi? Yalnızlığım mı? Yoksa o şal mı? Öylece kalakaldım... Gözlerim dayanamadı, yüreğime yediğim balyoz gibi yumruğa dayanamadı... Yaşardı gözlerim, yağmurun yüze vurduğu gibi yanaklarımdan dökülüverdi damlalar... Eğildim, aldım elime İspanya´dan son yalnızlığı bir güzel katladım, bavulumun bir köşesine yerleştirdim. Kime getirdin diye sorarlarsa, ne cevap verecektim? Yanlızlığıma getirdim diyecektim şüphesiz... Varsın anlamasınlar yine garip davranıyor desinler umrumda bile olmazdı... |