Kitap Tanıtımı |
Adem Koç’un, çocukluğunda birlikte büyüdüğü Tek Ahlat, Çet Deresi’nde geniş ve içi oyuk dallarında oynadığı üç söğüt, Tek Ardıç ve Dede Mezarı’ndaki doğa ve insan arasındaki karşılıklı ilişkiyi özetleyen kozmogonik tasarıma dair sorular yıllarca kafasında yer etmiştir. Belleğindeki bu izler ile Türk kültür ekolojisinde doğa ve insan ilişkisindeki örtüşmeler, kültler; ayrıca Eskişehir’de yürüttüğü üç yıllık saha araştırmalarında rastladığı benzer uygulamalar, bu kitabının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Neden her evliya yatırının başucunda bir ağaç bulunur? Atalara ait mezarların taşınması zorunlu olduğunda kemiklerin bir önemi var mı? Nasıl olur da din değişikliklerine, resmi din ve kurumların karşı durmasına rağmen deneyimleme arzusundaki insan, kutsal mekân tasarımını yenilemeye/yinelemeye farklı coğrafyada benzer şekilde devam edebilir? Peter Brown’ın karşı durduğu sınıflamada küçümsenen ve 'kaba' bulunan 'popüler din'in her zaman galibiyeti mi söz konusu? Sözlü kültür, kutsal mekânların oluşumunda ve yaşatılmasında ne kadar etkili? Ziyaret mi kullanmak mı? Gündelik yaşamda seküler düşünebilen insanın kutsal mekânlarda dindar davranışı dinle mi ilgili yoksa onu mekâna bağlayan bir öz mü?) |