Kitap Tanıtımı |
Kemer, Faselis; tiyatrosu, hamamları, Pazar yeri, limanı ve taş lahitleriyle geçmiş medeniyetlerin olağanüstü gösterisini bizlere görsel olarak sunar. Oraya gittiğimizde kendimizi bambaşka bir dünyada buluruz. Çam ağaçlarının gölgesinde yatan taşların dili lal olsa da üzerinde barındırdıkları izler büyük bir medeniyetin yaşanmışlığını gösterir. Yaşanmış acıları, sevinçleri ve aşkları anlamak zor değildir. Her karış toprağında bir iz, her taşın altında bir efsane yatar. Bize düşen görev ise o efsaneyi kolundan tutup gün yüzüne çıkarmaktır. Faselis’e 2365 yıl önce gelen B.İskender ve Faselisli Henna’nın aşkını 2365 yıl sonra yazdım. Durun, henüz bitmedi; bu efsanenin en büyük şahidi olan Olympos Dağı’nın ( Tahtalı ) yüksekliği ise 2365 metredir. Böylesine bir tesadüf olabilir mi? Bunu bilemiyorum fakat efsanevi bir yaşamın kahramanlarına dil olmak kadar güzel bir şey yoktur. Her şey gelen deli bir fırtınayla başlasa da hiçbir güç yaşanmış bir efsaneyi yok edemez. (Tanıtım Bülteninden) ) |