Kitap Tanıtımı |
Nâzım Hikmet'in on yıl boyunca "mapushane"den Kemal Tahir'e yolladığı mektuplar, hem bu iki önemli ismin kişiliklerine, sanat ve dünya görüşlerine, hem de hummalı bir döneme tanıklık etmemizi sağlıyor.
Bugün gözden düşen mektubun zamana yenik düşmediğini görmek de cabası.
Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar yeni okurlarını bekliyor...
"Mektupları okurken -hele genç kuşaklar- şu noktaları göz önünde tutmalıdır: Bunlar, bir mahpushaneden bir başka mahpushaneye gönderildi. Yazıldıkları sıra, içerde, tek parti idaresi, dışarda, tarihin örneğini görmediği kanlı bir dünya savaşı, var kıyıcılığıyla sürüyordu.
Nazım Hikmet bu iç ve dış şartların maddi-manevi baskıları altında, şair olarak, herhangi bir insandan kat kat fazla bunalmıştı. Bu bunalımı, ancak devrimci dahi sanatçılarda rastlanan insanüstü bir güçle umut ve iyimserlik çizgisinde yiğitçe tutmayı başarmakla kalmamış, korkunç mahpushane şartlarından, yararlanarak Anadolu Türkçesi'nin sağlam temellerini, yani Anadolu insanının tarihsel-sosyal gerçeğini de bulmuştur." Kemal Tahir |