Kitap Tanıtımı |
Nâmık Kemâl bir "Türk büyüğü"müdür? Öyle olması, "büyük Türk şairi" unvanını kazanmanın da teminâtı mıdır? Kişi ne kadar büyürse, şairliği de o kadar büyür mü? Kemâl'in heybetli ismi şiirinin önünü kapattığı için, aslında metni görmüyor ve görmeden hüküm veriyor olabilir miyiz? "Şair Kemâl Bey" etiketinden "Kemâl Hey" ismini bir yana itelemeyi başarabilseydik, geriye kalan "şair" ve şiiri hakkında vereceğimiz teshiller şimdikilerle aynı olur muydu? Siyasî geçmişini, çileli ömrünü, efsanevî şahsiyetini, hattâ adı etrafında uydurduğumuz fıkraları unutarak bakmayı becerebilsek, yine de Kemâl'in önemli bir şair olduğunu söyleyebilir iniydik? Şairin hep aynı cebhelerini önemseyip onları parlatırken şiirinin ihmâl ettiğimiz yanları da olabilir mi?
Soru çok; lâkin bu kitapçığın ana sorusu şu: Gözlerimiz "Kemâl kamaşması"m\ uğramasaydı şairi ve şiirini nasıl değerlendirecektik? Lütfen yazarın tavsiyesine uyun ve gözlerinizi kısarak okuyun. |