Kitap Tanıtımı |
"Ben anılarımı yazılacak değerde görmüyorum. Fakat bazı devrimci dostlarım bunun karşıtını düşünüyorlar. Bu dostlar, 68 kuşağından, Çapalı ve İbrahim Kaypakkaya´yı en çok tanıyanlardan biri olmamı, iki cezaevi dönemi yaşamımı ve politik bir geçmişe sahip olmamı çok önemsiyorlar. Yaşadıklarımı, bildiklerimi yazıya dökmeden beraberimde mezara götürür olmama hayıflanıyorlar. Şöyle düşünüyorum: Madem yazmaya, yazıyorum, neden yazım işini yanlız politik geçmişimle sınırlayayım? Yaşamımın diğer dönemlerine neden üvey evlat muamelesi yapayım? O dönemlerin de ilginç görüntüleri var. Okuyucuyu güldüren, düşündüren, üzen, sevindiren, manzaralar elbet bulunur. Hem bu, anı defterine bir çeşni de katar. İşte değerli dostlar, bu yüzden laf torbasının ağzını sonuna kadar açacağım, beceremiyeceğimi bildiğim için edebi bir tarzda yazmaya özenmeyeceğim, çal kalem mektup yazar gibi patır-kütür yazacağım.
(Arka Kapak) |