Kitap Tanıtımı |
İçim sıkılıyordu, daralmıştım, sokağı seyretmek istedim. Yatağımdan kalkıp sabahlığımı giydim ve pencereye doğru yürüdüm. Penceremin perdesini açtığım an içim ürperdi. Camdan bir çift yeşil, çekik göz bana bakıyor ve o gözlerden kan damlıyordu. Korkudan sesim soluğum kesildi, perdeyi kapatmadan hemen yatağıma gittim, yorganımı başıma kadar çektim, korkudan tir tir titriyordum, bir türlü uyuyamıyordum... Duvardaki saat tam on ikiyi vuruyordu: tik tak tik tak... Odamdaki lamba yanıp yanıp sönmeye başladı, musluktan su damlıyordu: şıp, şıp, şıp... Masamın üstündeki küçük radyo birdenbire çalmaya başladı, ölüm marşı gibi korku dolu bir müzik çalıyordu ve kapı yavaş yavaş açılmaya başladı. Simsiyah bir gölge odama girdi, gözlerini görebiliyordum. Şeytan kırmızı gözleriyle bana bakıyordu. "Hii! Aman Allah'ım, hayatımda gördüğüm en korkunç gözler! Bu gözler bir insana ait olamaz. Kim bu yoksa şeytan mı?"
Tamamen hayal ürünüdür.
Ben bu romanı yazarken hem duygulandım hem üzüldüm, ağladım. Hem sevindim hem de çok korktum. Siz de bu romanı okurken benim gibi hissedeceksiniz. |