Kitap Tanıtımı |
Üç noktası babası tarafından acımasızca konmuş eksik bir cümleyim ben Halil. Bu yüzden her şeyi yarım yaşamak zorundayım ben bu hayatta. Sevgiyi yarım, umudu yarım, gülüşü yarım... Of Halil, ne zaman aklıma gelsen babamın bana yaptıkları bir duvar gibi giriyor aramıza. Benim geçmişim kirli Halil. Bedenim, ruhum, yaşantım, kirli... İstesem de silemeyeceğim yüz kızartan bir lekedir geçmişim. Bu yüzden yüreğimde taşıdığım utanç lekesini her yere kendimle götürmek zorunda kalıyorum.
Her şey canımı sıkıyor Halil. Evler, eşyalar, tabiat; acı veren bir fısıltı her an kulağımda. Aslında beni yıkan çektiğim acılar değil Halil, söyleyemediklerim... Kimse anlamasın diye duygularımı nereye saklayacağımı bilemiyorum. Benim bütün sessiz çığlıklarım sese dönüşmeden benimle mezara girecek. Sanırım acı dedikleri şey bu olmalı.
Sana çok şeyler söylemek istiyorum Halil. Ama nedense sana söylemek istediğim her şey boğazıma bir kılçık gibi batıyor. Sen gelince aklıma, yutkunamıyorum. Nefessiz kalıyorum. Varlığından başka her şey eziyet geliyor bana. Çok şeyler var Halil'im, sana diyemediğim. Belki de hiçbir zaman okuyamayacağın milyonlarca mektup taşıyorum yaralı yüreğimde.
Biliyor musun Halil, annem yakında ölecek. Zühal evlenip gidecek. Evde bir ben kalacağım, bir de ırzıma geçen adam... Ve sen yoksun Halil. Bazen her şeyi bırakıp gitmek istiyorum. Nereye gideceğimi bilmiyorum; ama dönüp dolaşıp geleceğim yeri çok iyi biliyorum. Gel artık ne olursun. Susmak ve yanına gelememek... Belki de seni seviyorum diyebilmenin benim için tek eylem biçimi. Gel artık Halil. Mutluluğu düşündüğüm yok. Mutluluğun canı cehenneme! Ben sadece yanında olmak istiyorum... |