Kitap Tanıtımı |
Modern insanın gözden çıkardığı iki "yüz" var: Birincisi kendi yüzü, ikincisi gökyüzü... Her iki yüz de insanın baktığı derinlikte kaybolmasına yarıyor. Şayet geri çekilmiş bir göğe mahkûm edilmeyip yeryüzüne "göğe bakına durakları" inşa etmiş olsaydık, kendimizi ikinci kez kontrol ettiğimizde, ayaklarımızı koyduğumuz yerde bulamayabilirdik. Ama heyhat! Şimdi herkesin ayakları fazlasıyla yere basıyor.Büyüdükçe, kaybettiklerimizle birlikte dünya tenhaİaşacakken, tam aksi iyice kaiabalıklaşır ve yitirip izini kaybettiklerimiz arasında biz de kaybolup gideriz. Alıp başını gitmek arzusu çok pahalıya mal olduğu zaman, talih denilen hendese ustası bize bir iyilik düşünür; kendimizi başı gökyüzünde, yelelerini savurup kişneyerek dörtnala giden bir atın üzerinde buluruz. İşte bu huysuz atın sırtından kayıp düştüğümüz yer "kaybolmak" dediğimiz ülkedir. |