Kitap Tanıtımı |
HER AYRILIK BİR BEKLEYİŞ ,
HER BEKLEYİŞ BİR ÖLÜM..
Kalbimi yaslayacak başımı koyacak bir yere eksikliğim hiç dinmedi benim. Mutluluk ölesiye pahalı. O kuyumcunun vitrininde ki gözaşıcı mücevherlerden kat be kat daha fazla ve zor ulaşmak. Hadi ulaştık diyelim değerini bilip kaybetmemek, sevdiğine sevdiklerine sahip çıkmak. İşte ünlemin konulması gereken nokta.
Aramak..
Evet aramak ama neyi nerde?
Say ki hiç okuma yazma bilmiyorum.
Ama sevgiliye kalp dilinden başka bir sesle seslenilmez ki zaten. Sen hangi dilde tercüme edebilirsin şimdi bunu.
Her gün gökyüzünden yüz bin defa yere çakılıyorum. Saramıyorum umutlarımı gölgene bile.
Yağmur nasıl yağar, neresinden yeşerir toprak. Bitti mi dersin hiç uyanılmamış gecelerin sabahları. Buz tuttu sana uzanan ellerim bu yüzden mecalsizim.
İçimdeki serçeler can çekişiyor. Kalbime ektiğin sen yetmiyor yeniden doğmaya.
Ben buğulu camlarda son bir haykırışla bekliyorken seni son damla düştü yüreğimden. Sen daha gitmeden yazmıştım bu satırları sana ben. Şimdi dön de bak eserine, yeniden. Haydi it şimdi uçuruma, sana tutunan ellerimden |