Kitap Tanıtımı |
Gerek birey olması gerek bireyin yaşam hakkı, sağlık hakkı, çevre hakkı, kendini geliştirme hakkı ve insan onuru ile doğrudan bağlantısı nedeniyle, bozulmamış veya sahte üretilip satılan gıdaların ticarete sokulması bireysel olduğu kadar toplumsal açıdan da telafisi çok güç veya olanaksız zararlara yol açar. Her ne kadar modern ziraat ve tıp, biyoloji ve üretim teknikleri geliştirilmiş ve bunlar gıdaları kısmen hastalıklardan korumakta ise de, kısmen de bilerek veya bilmeyerek manipülasyonlara, fazla kazanç amacıyla sahteciliklere ve sağlığa aykırı gıda görünümlü zehir üretim ve ticaretine konu olmaktadır.
Doğal olarak insan yaşam ve sağlık hakkı, amacı ne olursa olsun, insan sağlığına zarar verebilecek gıda üretimi, ticareti ve kendine özgü karma yeni ürünler elde edilmesi, doğrudan insana ve/veya farklı unsurlarıyla çevreye zarar vermektedir. Hukuk bu tür zararlı üretim veya bozulmuş- manipüle edilmiş gıda ticareti suretiyle yüksek gelir elde etmeye matuf eylemlerle mücadele etmek, tüm hukuk alanlarında yeni suç ve yaptırım normları ile önleyici kontrol mekanizmaları oluşturmak zorundadır. Burada üretimden depolanma ve tüketiciye kadar olan zincir halkalarında, bireylerin gıda tüketiminde yaşamlarının güvenceye almak gerekir.
Bu kitapta, gıda sahteciliği, gıda dolandırıcılığı, doğal yapısı bozulmuş ürünler, gıda kodeksi, gıda suçları, gıda tedarik zinciri, etiketlendirme, gıda güvenliği, gıda fişi, gıda nakli kavramları, mevzuat ve yargı uygulamaları incelenmiştir. |