Kitap Tanıtımı |
Kıta Avrupası hukuk sistemi ile Common Law hukuk sistemi birçok açıdan birbirinden ayrılmaktadır. Bu çalışma bakımından önem arz eden farklılıklardan biri de hukuk düzeninin cezalandırma düşüncesini ele alış biçimidir. Özel hukuk alanında cezalandırma fikri Common Law hukuk düzenine yabancı değilken, günümüz kıta Avrupasında kural olarak cezalandırma düşüncesinin özel hukukta yeri olmadığı düşüncesi hakimdir.
Common Law'da özel hukuk alanında cezalandırma düşüncesinin en önemli yansıması cezalandırıcı tazminat adı verilen kurumdur. Cezalandırıcı tazminat, bir başkasına kusurlu davranışı ile zarar veren kişinin cezalandırılması ve benzer davranışların önlenmesi amacına hizmet eden ve zararı aşan bir meblağın zarar görene ödenmesi sonucunu doğuran bir tazminat türüdür. İlk bakışta bu kurumun kıta Avrupası hukuklarında kabul edilmesi mümkün görünmemektedir. Bunun sebebi kıta Avrupasında tazminata ilişkin kuralların temel amacının, zararın denkleştirilmesi olmasıdır. Hal böyleyken zarar görenin zarardan fazla bir tazminat alarak zenginleşmesine de izin verilmemektedir. Buna karşın sadece genel ilkeler çerçevesinde yapılacak bir değerlendirme doğru bir sonuca ulaşmak için yeterli değildir. Çünkü özellikle Bölüm III'de görüleceği üzere, kıta Avrupası tarihi gelişim sürecinde özel hukuk alanında cezalandırma düşüncesi tamamen reddedilmemiştir ve kanımızca bu gelişim sürecinden gelen cezalandırma düşüncesi, halen bazı hukuk kurumları açısından geçerlidir. Bu şartlar altında cezalandırıcı tazminat kurumunun karşılaştırmalı hukuk bakış açısıyla incelenmesi zorunluluğu doğmuştur.
Çalışmamızın ilk bölümü Common Law'un tarihi gelişimi, temel özellikleri, genel olarak tazminat kavramı, tazminat türleri ve cezalandırıcı tazminatın tarihi gelişimi ve işlevlerine ayrılmıştır. Çalışmamızda bu bölüme yer verilmesinin sebebi, Common Law hukuk düzeninin, kıta Avrupası hukukundan farklı bir gelişim süreci izlemiş ve farklı bir hukuk sistemi benimsemiş olması sebebiyle konunun daha da anlaşılabilir kılınmasıdır. İkinci bölümde cezalandırıcı tazminatın Common Law hukuk düzenine dahil en önemli iki ülke olan İngiliz ve Amerikan hukukunda ele alınış biçimi açıklanmıştır. Bu bölümde İngiliz ve Amerikan hukukunda cezalandırıcı tazminatın derinlemesine incelenmesi amaçlanmış olup, bu iki hukuk düzeninin cezalandırıcı tazminata yaklaşımlarının bazı açılardan farklılık arz ettiği sonucuna varılmıştır. Çalışmamızın son bölümünde ise kıta Avrupası hukukunun cezalandırma düşüncesine bakışı kapsamında sorumluluk hukukunun temel amaç ve ilkelerine, cezalandırma düşüncesi çerçevesinde medeni ceza kavramına yer verilmiş ve son olarak da bazı hukuk kurumlarının bünyesinde cezalandırma düşüncesini barındırıp barındırmadığı ve bunların cezalandırıcı tazminat ile işlevsel olarak denk kurumlar olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma karşılaştırmalı hukukun metodu olan işlevsel denklik ilkesi gözetilerek hazırlanmıştır. Bu ilke, aynı olan değil, aynı işlevi gören hukuk kurumlarının karşılaştırılmasını ifade eder. Her hukuk düzeni benzer toplumsal sorunlara hukuki çözüm aramaktadır ve bu sorunları benzer yollarla çözmektedir. Karşılaştırmalı hukuk çalışması yapacak olan araştırmacı, ulusal hukukunun bakış açısından kendini soyutlamalı ve toplumsal sorun üzerine yoğunlaşmalıdır. Genellikle araştırmacılar, belli bir hukuk kurumunun bir başka hukuk düzeninde bulunmadığını belirtmekle yetinmektedir. Bu halde araştırmada cevaplanmaya çalışılan soru tekrar düşünülmeli ve düzenlenmelidir. Araştırmacı yabancı hukuk düzeninde bu kurumun olmadığına kanaat etse bile, o zamanda bu yabancı hukuk düzeninin neden bu soruna çözüm arama ihtiyacı duymadığını sormalıdır. İşlevsel denklik ilkesinin negatif yönü, araştırmacının kendi hukukunun önyargılarından tamamen arındırması gerekliliğini ifade ederken, pozitif yönü araştırmacının ele aldığı sorunun çözümünü bulmak için yabancı hukuk düzeninin hangi alanlarını araştırması gerektiğini ifade eder. İşlevsel denklik ilkesinin karşılaştırılacak hukuk düzenlerinin seçiminde, araştırmanın kapsamının belirlenmesinde, araştırma sonucunda varılan sonuçların değerlendirilmesinde de işlevi bulunmaktadır . Bu kapsamda bu çalışma ile sadece konunun derinlemesine incelenmesi değil, aynı zamanda işlevsel denklik ilkesinin de doğru olarak kullanılması amaçlanmıştır. |